Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Amerikan Associated Press (AP) Haber Ajansının sorularını yazılı olarak cevaplandırdı.
Milli Savunma Bakanı, ABD destekli Kürt grupların Suriye’nin kuzeyinde yerel seçim yapma planlarının “kabul edilemez” ve Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik bir tehdit olduğunu söyledi.
Suzan FRASER imzasıyla yayınlanan haberde, “Türkiye, bu hamleyi, Suriyeli Kürt grupların kendi sınırları içinde ayrı bir Kürt oluşumu yaratmaya yönelik bir adım olarak değerlendiriyor. Ankara, Suriyeli Kürt grupları, yasaklı bir Kürt militan (terör) örgütüyle bağlantılı olmakla suçluyor.” denildi.
Türkiye’nin, Kürt militanların (teröristlerin) yarattığı tehdide karşı Suriye ve Irak sınırları boyunca güvenli bir koridor oluşturma kararlılığını yinelediği ifade edilen haberde, PKK’nın Türkiye ve Batılı müttefikleri tarafından “terör örgütü” olarak kabul edildiği de hatırlatıldı.
Suriye’nin bazı bölgelerini kontrol eden terör örgütü bağlantılı grupların yönlendirmesiyle, 11 Haziran’da Haseke, Rakka, Deyr el-Zor ile Halep’in doğu kesiminde belediye seçimleri yapılması planlanıyor.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, AP’ye yazılı demecinde, “Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden sözde seçim çalışmalarının, bölgedeki barış ve huzuru olumsuz etkileyeceğinin” altını çizdi.
“Ulusal güvenliğimize ve komşularımızın toprak bütünlüğüne zarar verecek herhangi bir oldubittiye izin vermeyeceğiz.” ifadelerini kullanan Milli Savunma Bakanı Güler’in, seçimlerin yapılması ısrarı durumunda Türkiye’nin nasıl bir adım atabileceği konusunda ayrıntılı bilgi vermediği kaydedildi.
Güler AP’ye yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin hâlihazırda Suriye sınırının %63’ünü kontrol altında” tuttuğunu belirtti.
“Irak ve Suriye sınırlarımız boyunca 30-40 kilometre (19-24 mil) derinliğinde bir güvenlik koridoru oluşturmaya kararlıyız” diyen Milli Savunma Bakanı, “Amacımız, terör örgütü mensuplarının sınırın diğer tarafından vatandaşlarımıza ve askerlerimize yönelik saldırı ve tehditlerini bertaraf etmektir.” hatırlatmasını yaptı.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türkiye’nin terör örgütü PKK’ya karşı geçmişte olduğu gibi “hedef ve zaman” açısından sınırlı saldırılar düzenlemek yerine artık “sürekli ve kapsamlı” operasyonlar yürüttüğünü ayrıca yılın başlarında PKK’yı terör örgütü olarak tanımlamaktan kaçınmakla birlikte PKK’yı yasaklayan Bağdat’ın, güvenlik alanındaki iş birliğini arttırmasını da takdirle karşıladıklarını ifade etti.
Yaşar Güler, “Irak ilk kez PKK’yı sadece Türkiye’nin değil kendi sorunu olarak da görüyor” dedi.
Türkiye’nin hava kuvvetlerini modernize etme çabalarına da değinen Milli Savunma Bakanı, Türk hükûmetinin İsveç’in NATO üyeliğini onaylamasının ardından Türkiye ve ABD’nin F-16 savaş uçaklarının Türkiye’ye satışına ilişkin prosedürleri tamamlamaya yaklaştığını söyledi.
Güler, Türkiye’nin F-35 projesine olası geri dönüşü konusunda ABD ile görüşmelerin devam ettiğini ancak Türkiye’nin S-400’leri elden çıkarmasının, ihtimal dışı olduğunu da kaydetti ve “Ülkemizin uzun menzilli bölgesel hava ve füze savunma sistemi ihtiyaçları kapsamında tedarik ettiğimiz S-400’lerin başka bir ülkeye verilmesi söz konusu değildir.” dedi.
AP’nin haberinde, Türkiye’nin Eurofighter savaş uçakları almak için İngiltere ve İspanya ile görüşmeler yürüttüğ ancak Almanya’nın bu satışa karşı çıktığı bilgisine yer verildi.
“Müttefiklerimiz tarafından ihracat kısıtlamalarına tabi tutulmamız kabul edilemez” diyen Milli Savunma Bakanı, “Bu kısıtlamalar sadece bizi değil, aynı zamanda NATO’nun müttefikler için belirlediği kabiliyet ve savunma yatırım hedeflerini de etkilemektedir.” görüşünü belirtti.
Milli Savunma Bakanı Güler, geçen ay ikinci test uçuşunu tamamlayan Kaan savaş uçağının 20 adetlik ilk partisinin, 2027-2029 yılları arasında Türk Hava Kuvvetleri envanterine gireceği bilgisini de aktardı.
NOT: AP’nin haberinde terör örgütü PKK için “Yasaklı Kürt Militan Örgütü” ifadesi kullanılmıştır. Haber AP tarafından hazırlandığı için bu ifadelere dokunmadık. PKK, dünyada pek çok ülke tarafından “terör örgütü” olarak kabul edilen bir yapıdır.