logo-sonsticky-logologo-sonlogo-son
  • Anasayfa
  • Özel Haberler
    • Özel Haberler

      Nusret’in (Nusrat) Çanakkale Deniz Zaferi’ne Götüren Mayınları

      Türkiye’nin Savunma Teknolojileri Diğer Ülkelerin Radarında

      İki Kadının Gözünden Gece Ankara’ya “Hürkuş Bakışı”

  • Türkiyeden Gelişmeler
    • Türkiyeden Gelişmeler

      “Kadınlarımız, Tam Bağımsız Türkiye Yürüyüşümüzde En Büyük Güvencemizdir”

      Yılbaşından Bu Yana 143 Terörist Etkisiz Hale Getirildi

      “Helikopterin Düşme Sebebi Bulut İçi Oryantasyon Kaybı”

      MAM-L ile Bugüne Kadarki En Uzak Mesafeli Atış

  • Dünyadan Gelişmeler
    • Dünyadan Gelişmeler

      Türk Silahlı Kuvvetleri Zor Günlerin Dostu

      Dynamic Manta-21 Sürerken NATO’dan Türk Komandosuna Övgü

      IDEX 2021 Abu Dhabi Savunma Sanayi Fuarı’nda 10 Türk Firması

BAĞIMSIZLIĞA, ÖZGÜRLÜĞE UZANAN YOLDA İLK ADIM: 19 MAYIS 1919 SAMSUN

19 Mayıs 2020

Osmanlı Devleti, 29 Ekim 1914 tarihinde Alman İmparatorluğundan alınmış gibi gösterdiği Goeben (Yavuz) ve Breslau (Midilli) savaş gemilerinin Rus İmparatorluğuna bağlı Sivastopol şehrini bombalamasıyla 1. Dünya Savaşına fiilen katılmış oldu.

Osmanlı, 1918 yılının sonbahar aylarına kadar İtilaf Devletleriyle Çanakkale, Kafkasya, Hicaz-Yemen, Sina-Filistin, Irak ve Galiçya Cephesi’nde çarpıştı.

Osmanlı Devleti, 1918 Ekim’inde hem Filistin cephesinde aldığı yenilgi hem de Bulgaristan’ın savaştan çekilmesi ile zor durumda kaldı ve İngiltere ile ateşkes görüşmelerine başladı.

30 Ekim 1918 tarihinde Limni adasındaki Mondros Limanı’nda demirli Agamennon zırhlısında imzalanan Mondros Ateşkes Mütarekesi, kaybeden taraf Osmanlı Devleti için son derece ağır hükümler içeriyordu.

İtilaf Devletleri, Mütareke kapsamında 13 Kasım 1918’de İstanbul’un stratejik noktalarını işgal ederek kontrolü ele aldı; ardından, 16 Mart 1920’de Osmanlı Devleti’nin idaresine el koydu.

Mondros Mütarekesi’ni imzalamaya giden Osmanlı Heyeti.
Solda oturan Heyet Başkanı Bahriye Nazırı Rauf Bey (Orbay), sağda oturan Hariciye Müsteşarı Reşat Hikmet Bey. Arkada sağda heyet katibi Ali Bey (Türkgeldi), ortada Yzb. Tevfik, solda yaver Yzb. Sait

7 Kasım 1918 tarihinde Mütareke maddeleri bağlamında Yıldırım Orduları Grup Kumandanlığı ve 7. Ordu lağvedildi.

Yıldırım Orduları Grup Kumandanı Mustafa Kemal Paşa (ATATÜRK) İstanbul’a çağrıldı.

13 Kasım 1918’de İstanbul’a dönen Mustafa Kemal Paşa, Kartal İstimbotu’yla Boğaz’daki itilaf gemilerinin arasından geçerken söylediği “Geldikleri gibi giderler” sözü ile daha o zamandan ülkesini işgalden kurtarmak için plan yaptığını gösteriyordu.

Ocak 1919’da başlayan Paris Barış Konferansı’nda alınan karar doğrultusunda Yunanistan, 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’i işgal etti.

İzmir’in işgali sırasında bir Yunan askerini vurmasının ardından çıkan çatışmada şehit olan Hasan Tahsin, Anadolu’nun işgaline yönelik başlatılan direnişin sembolü oldu.

İşgalcilere karşı başlayan direnişler İtilaf devletlerini rahatsız ediyordu.

Ayrıca İngilizler için önemli ve stratejik bir yer olan Samsun’da Rum ve Ermeni çetelerinin karışıklık çıkartması, Samsun’daki makineli tüfek bölüğünden Teğmen Hamdi’nin askerleriyle birlikte dağa çıkarak direniş başlatması büyük endişe yaratmıştı.

Bu nedenlerden dolayı İngilizler, Osmanlı Devletinden bölgedeki sorunların çözümüne ilişkin önlem almasını istedi.

Bu kapsamda Osmanlı Devleti, Samsun ve civarındaki olayları incelemek için 9. Ordu Müfettişliği görevini Mustafa Kemal Paşa’ya verdi.

Mustafa Kemal Paşa’nın atama emri 30 Nisan 1919 tarihinde Padişah Vahdettin’in onayından geçti ve 6 Mayıs’ta yetki ve görev alanı ile yönergeler kendisine verildi.

Verilen görevler sadece askeri olmayıp sivil yönetimle de ilişkiliydi.

Mustafa Kemal Paşa’ya verilen görevler şu şekildedir:

1. Bölgede iç güvenliğin sağlanması, düzenli hale getirilmesi ve bu düzensizliğin çıkış sebeplerinin tespit edilmesi.

2. Bölgede dağınık bir halde varlığından söz edilen silah ve cephanenin bir an önce toplattırılarak uygun depolara konması ve korunması.

3. Çeşitli yerlerde bir takım sivil teşekküllerin varlığı, bu teşekküllerin asker topladığı, ordunun el altından bu teşekkülleri koruduğu şeklindeki iddiaların araştırılması, doğru ise yasaklanması ve bu gibi teşekküllerin kaldırılması.

16 Mayıs 1919 tarihinde Mustafa Kemal Paşa, emrindeki subaylar ile birlikte Bandırma Vapuru’na binerek Samsun’a doğru yola çıktı.

Mustafa Kemal Paşa’nın beraber yola çıktığı emrindeki subayların isimleri:

Kurmay Albay Refet Bey (General Refet Bele / 3. Kor. K.), Kurmay Albay Manastırlı Kazım Bey (General Kazım Dirik / Müfettişlik Kur. Bşk.), Dr. Albay İbrahim Tali Bey (Öngören / Müfettişlik Sağlık Bşk.), Kurmay Yarbay Mehmet Akif Bey (Ayıcı / Kurmay Bşk. Yardımcısı), Kurmay Bnb. Hüsrev Bey (Gerede / Karargâh Erkan-ı Harbiyesi İstihbarat ve Siyasiyat Şubesi Müdürü), Topçu Bnb. Kemal Bey (Doğan / Müfettişlik Topçu K.) Dr. Bnb. Refik Bey (Saydam / Sağlık Başkan Yardımcısı), Yzb. Cevat Abbas (Gürer / Müfettişlik Başyaveri), Yzb. Mümtaz (Tünay / Kurmay Mülhakı), Yzb. İsmail Hakkı (Ede / Kurmay Mülhakı), Yzb. Ali Şevket (Öndersev / Müfettişlik Emir Subayı), Yzb. Mustafa Vasfi (Süsoy / Karargâh K.), Ütğm. Hayati (Kurmay Başkanı Emir Subayı ve Müfettişlik Kalem Amiri), Ütğm. Arif Hikmet (Gerçekçi / Kurmay Mülhakı sonra 3. Kor. K. Yaveri), Ütğm. Abdullah (İaşe Subayı), Tğm. Muzaffer (Kılıç / Müfettişlik İkinci Yaveri), Birinci Sınıf Kâtip Faik (Aybars / Şifre Kâtibi), Dördüncü Sınıf Kâtip Memduh (Atasev / Şifre Kâtibi Yardımcısı).

19 Mayıs 1919 sabahı Mustafa Kemal Paşa ve emrindeki subaylar, Samsun’a ulaştı.

İskelenin bir tarafında halk, diğer tarafında silahlarına el konmuş müfreze tarafından karşılandı.

Mustafa Kemal Paşa, Mantika Palas Oteline yerleşmesinin ardından belediye binasına geçerek belediye meclisi üyeleri ile memleketin asayiş ve müdafaasına ilişkin görüşmeler gerçekleştirdi.

Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a ayak basması ile milli mücadelenin örgütlenme dönemi başlarken; 19 Mayıs’ta üstlendiği asıl görev tam bağımsızlık, milletin geri kalmışlığını ve sömürüyü yok etmek, bağımsızlığı, çağdaşlığı ve demokratikleşmeyi getirmekti.

21 Haziran 1919 tarihinde Mustafa Kemal Paşa, Kazım Paşa (Karabekir), Refet Paşa (Bele), Ali Fuat Paşa (Cebesoy) ve Rauf Bey (Orbay) ile Amasya’da buluştu.

Burada gerçekleştirdikleri görüşmelerin ardından Amasya Genelgesi yayımladı.

Genelgede, “Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığının tehlikede olduğu”, “İstanbul Hükûmeti’nin aldığı sorumluluğu yerine getirmediği” ve “Milletin istiklâlini, yine milletin azim ve kararının kurtaracağı” ifade edildi.

23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında ise Erzurum Kongresi düzenlendi.  

Kongrede doğu illerinin Ermenistan’a verilmesi olasılığına karşın direniş kararı alındı ve kalkınma için Amerikan mandasına girilmesi yönündeki fikirlere kapılar kapatıldı.

4-11 Eylül 1919 tarihleri arasında Sivas Kongresi düzenlendi.

Ülkenin her yerinden delegelerin katılımıyla düzenlenen kongrede Meclis-i Mebusan açılana kadar İstanbul Hükümeti ile iletişimin kesilmesi kararlaştırılırken; ülke çapında yeni bir idari ve siyasi örgütlenmenin sağlanması amacıyla Mustafa Kemal Paşa’nın başkanlığında Heyet-i Temsiliye kuruldu.

Meclis-i Mebusan ve Bab-ı Ali, 16 Mart 1920 tarihinde İtilaf Devletleri askerlerince işgal edildi.

Milli mücadele yanlısı vekiller tutuklanarak Malta adasında sürgüne gönderildi.

18 Mart 1920 tarihinde toplanan meclis kendini feshettiğini açıkladı ve 11 Nisan 1920 tarihinde Padişah, II. Meşruiyet’in sona erdiğini açıkladı.

Meşruiyetin sona ermesi ile halkın mecliste söz alma yetkisinin önüne geçildi.

Bu durum karşısında Heyet-i Temsiliye Meclisi Ankara’da toplanmaya çağırdı.

23 Nisan 1920 tarihinde Hacı Bayram Camii’nde kılınan namaz sonrası Büyük Millet Meclisi adını alan meclis açıldı.

Böylece hem halkın söz alma yetkisi geri geldi hem de Kurtuluş Savaşı fiilen başladı.

Meclisin açılması ile birlikte iç karışıklıklar hızlıca bastırıldı.

Doğu Cephesindeki 2. Kolordu Kumandanı Kazım Paşa (Karabekir) Sarıkamış, Kars, Ardahan, Artvin, Batum ve Iğdır’ı Ermenilerden geri aldı ve imzalanan Gümrü Anlaşması ile doğudaki savaş büyük ölçüde sona erdi.

Ardından Sovyetler Birliği ile imzalanan Moskova Anlaşması ile Türkiye’nin doğu sınırı kesinleşti.

Güney Cephesinde ise Fransızlara karşı amansız mücadele verildi.

Fransızlar, Sakarya Savaşı’nda Yunanlıların yenilmesi sonrası Büyük Millet Meclisiyle Ankara Anlaşmasını yaparak geri çekildi.

Batı Cephesinde ise Yunanlılarla Birinci ve İkinci İnönü, Eskişehir-Kütahya, Sakarya savaşları ile Büyük Tarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi yapıldı. 

Bu savaşlar sonucunda Türk Ordusu, 9 Eylül’de İzmir’e girerek Anadolu’daki Yunan işgaline son verdi.

11 Ekim 1922 tarihinde Bursa’nın Mudanya kentinde imzalanan Mudanya Mütakeresi ile Kurtuluş Savaşı’nın askeri safhası sona erdi.

Mustafa Kemal Atatürk, 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında Cumhuriyet Halk Partisinin ikinci büyük kongresinde 19 Mayıs 1919 ile 20 Ekim 1927 tarihleri arasında yaşananlarının genel değerlendirmesini yaptı.

19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığı zaman Anadolu’nun durumunu şu cümlelerle aktarmıştır:

 “1919 yılı Mayısının 19’uncu günü Samsun’a çıktım. Ülkenin genel durumu ve görünüşü şöyledir: Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu grup, I. Dünya Savaşı’nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, şartları ağır bir ateşkes anlaşması imzalanmış. Büyük Savaş’ın uzun yılları boyunca millet yorgun ve fakir bir durumda. Milleti ve memleketi I. Dünya Savaşı’na sürükleyenler, kendi hayatlarını kurtarma kaygısına düşerek memleketten kaçmışlar. Saltanat ve hilâfet makamında oturan Vahdettin soysuzlaşmış, şahsını ve bir de tahtını koruyabileceğini hayal ettiği alçakça tedbirler araştırmakta. Damat Ferit Paşa’nın başkanlığındaki hükûmet âciz, haysiyetsiz ve korkak. Yalnız padişahın iradesine boyun eğmekte ve onunla birlikte kendilerini koruyabilecekleri herhangi bir duruma razı. Ordunun elinden silâhları ve cephanesi alınmış ve alınmakta… İtilâf Devletleri, ateşkes anlaşmasının hükümlerine uymayı gerekli bulmuyorlar. Birer bahane ile İtilâf donanmaları ve askerleri İstanbul’da. Adana ili Fransızlar; Urfa, Maraş, Ayıntap (Gaziantep) İngilizler tarafından işgal edilmiş. Antalya ve Konya’da İtalyan askerî birlikleri, Merzifon ve Samsun’da İngiliz askerleri bulunuyor. Her tarafta yabancı subay ve memurlar ile özel ajanlar faaliyette. Nihayet, konuşmamıza başlangıç olarak aldığımız tarihten dört gün önce, 15 Mayıs 1919’da, İtilâl Devletleri’nin uygun bulması ile Yunan ordusu da İzmir’e çıkartılıyor. Bundan başka, memleketin her tarafında Hristiyan azınlıklar gizli veya açıktan açığa kendi özel emel ve maksatlarını gerçekleştirmeye devleti bir an önce çökertmeye çalışıyorlar. Sonradan elde edilen güvenilir bilgi ve belgelerle iyice anlaşılmıştır ki, İstanbul Rum Patrikhanesi’nde kurulan Mavri Mira Hey’eti illerde çeteler kurmak ve idare etmek, gösteri toplantıları ve propagandalar yaptırmakla meşgul. Yunan Kızılhaç’ı ve Resmî Göçmenler Komisyonu, Mavri Mira Hey’eti’nin çalışmalarını kolaylaştırmakla görevli. Mavri Mira Hey’eti tarafını, olan yönetilen Rum okullarının izni teşkilâtları, yirmi yaşından yukarı gençleri de içine almak üzere her yerde kuruluşunu tamamlıyor. Ermeni Patriği Zazen Efendi de Mavri Mira Hey’eti ile birlikte çalışıyor. Ermeni hazırlığı da tıpkı Rum hazırlığı gibi ilerliyor. Trabzon, Samsun ve bütün Karadeniz sahillerinde örgütlenmiş olan ve İstanbul’daki merkeze bağlı bulunan Pontus Cemiyeti hiç bir engelle karşılaşmadan kolaylıkla ve başarıyla çalışıyor.”

Paylaşmak için;
Etiketler; 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, kurtuluş savaşı, Mustafa Kemal ATATÜRK

Güncel Haberler;

8 Mart 2021

“Kadınlarımız, Tam Bağımsız Türkiye Yürüyüşümüzde En Büyük Güvencemizdir”


Daha fazla
8 Mart 2021

Yılbaşından Bu Yana 143 Terörist Etkisiz Hale Getirildi


Daha fazla
8 Mart 2021

“Helikopterin Düşme Sebebi Bulut İçi Oryantasyon Kaybı”


Daha fazla

Takip Edin >

En Son Haberler

“Kadınlarımız, Tam Bağımsız Türkiye Yürüyüşümüzde En Büyük Güvencemizdir”

Yılbaşından Bu Yana 143 Terörist Etkisiz Hale Getirildi

“Helikopterin Düşme Sebebi Bulut İçi Oryantasyon Kaybı”

MAM-L ile Bugüne Kadarki En Uzak Mesafeli Atış

“Mısır’la Birçok Ortak Değerimiz Var; Farklı Gelişmeler Olabilir”

Mavi Vatan’da Milli Silah Sistemleri Test Edildi

“Kaza Bölgesinde Patlama ve Yanma Emaresi Yok”

Boğaziçili Öğrenciler “Yılın Savunma Sanayi Firması TUSAŞ” Dedi

Şehitler İçin Ankara’da Devlet Töreni Düzenlendi

“ZAHA’yı Sıfırdan Türkiye’de Tasarladık”

Bitlis Tatvan Yakınlarında Cougar Tipi Helikopter Düştü, 11 Asker Şehit Oldu

Akkuyu Nükleer Santrali Olası Yangına Meteksan Savunma ile Hazırlanacak

COBRA-II MRAP Versiyonuyla Sahada

“Yaptırımlar Bizi Milli Bir Kararımızdan Vazgeçiremez”

Savunma Sanayii İcra Komitesi Toplandı

Türk Silahlı Kuvvetleri Zor Günlerin Dostu

SAHA EXPO 2021 Fuarı 10-13 Kasım Tarihleri Arasında

Dynamic Manta-21 Sürerken NATO’dan Türk Komandosuna Övgü

ASELSAN’ın Millileştirdiği Ürünlere “Uygunluk Sertifikası” TRTEST’ten

“Dost Bildiklerimiz Parasını Ödediğimiz Malzemeyi Vermiyor”

TEKNOFEST 2021 Roket Yarışması’na Başvurular 15 Mart’a Kadar Uzatıldı

“Türkiye’nin Son 10 Yılda Patriot Alımı İçin Fırsatı Olduğu İfadesi Doğru Değil”

“TUSAŞ’la Çalışmak İsteyen KOBİ’ler Şartlarımızı Karşılamalı”

Roketsan SUNGUR, Hareketli Hedefi Kaçırmadı

Hem Yurt İçinden Hem De Yurt Dışından Temin Edemedi; Kendisi Geliştirdi

Milli Savunma Bakanı Akar, Gara Şehitlerinin Ailelerini Ziyaret Etti

Terörle Mücadelede İnsan Faktörünün Önemi

Emniyet Genel Müdürlüğü İçin Üretilen İlk Atak Helikopter Teslim Edildi

ASELSAN, Son İki Yılda 50 Yeteneği Yurda Döndürdü

Türk Deniz Kuvvetlerine 2 Yeni “Mavi ANKA”

Etiketler

ABD Akdeniz aselsan Azerbaycan Doğu Akdeniz Ege Ege Denizi Ermenistan F-35 fnss Fransa Füze havelsan Hulusi Akar iha israil karabağ Karadeniz Kıbrıs Libya MSB nato otokar Prof. Dr. İsmail Demir roketsan rusya S-400 savunma savunma sanayi Siber siber güvenlik siha SSB stm suriye Teknoloji tsk TUSAŞ TÜBİTAK tübitak sage Türk Deniz Kuvvetleri Türk Donanması Türkiye Yunanistan İsmail Demir

Arşivler

© 2021 - Mildata Ltd. Tüm Hakları Saklıdır.