Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler; Kıbrıs’ın fethinin 454’üncü, Türk Mukavemet Teşkilatının (TMT) kuruluşunun 67’nci, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının ise 49’uncu kuruluş yıl dönümleri ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Toplumsal Direniş Bayramı ve Silahlı Kuvvetler Günü dolayısıyla düzenlenen resepsiyonda konuştu.
Millî Savunma Bakanı Güler, şunları söyledi:
“Bu özel ve anlamlı gün vesilesiyle sizlerle birlikte bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyor; hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Malumlarınız 20 Temmuz’da kardeş vatanımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeydik. Sayın Cumhurbaşkanımızın da iştirakleriyle Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 51’inci yıl dönümünü şanına yakışır şekilde bir kez daha gururla kutladık.
Bugün de;
▪️Kıbrıs’ın fethinin 454’üncü,
▪️Türk Mukavemet Teşkilatının (TMT) kuruluşunun 67’nci,
▪️Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının ise 49’uncu kuruluş yıl dönümleri ile
▪️Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Toplumsal Direniş Bayramı’nı ve Silahlı Kuvvetler Günü’nü bir arada kutlamanın haklı gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz. Kıbrıslı soydaşlarımızın bu tarihî ve özel günlerini yürekten kutluyorum.”
“Kıbrıs’ta 1950’li yılların ortalarından itibaren yaşanan kaotik gelişmeler özellikle 1960’ta kurulan Ortaklık Devleti’nin Rumlarca tek taraflı olarak bozulması ve Kıbrıs Türklerinin dışlanmasıyla doruğa ulaşmıştır. Soydaşlarımız maruz kaldıkları baskı politikalarının yanı sıra katliam girişimleri karşısında öz yurdunda azınlık olmayı kabul etmemiş, kimliklerini ve haklarını korumak için kararlı bir mücadeleye yönelmiştir. Türkiye ise bu haklı direnişte can yoldaşı olan Kıbrıs Türkü’nün daima yanında olmuş, Kıbrıs Barış Harekâtı ile hem askerî hem insani bir adım atarak bu mücadelede sonuç alınmasına öncülük etmiştir. Cumhuriyet tarihimizde gerçekleştirdiğimiz en kapsamlı harekâtlardan biri olan ve Mehmetçiğin kahramanlığı ile yüksek disiplinini bir kez daha tarihe altın harflerle yazan bu harekât sayesinde Ada’da 51 yıldır barış, istikrar ve güvenlik ortamı korunabilmektedir. Ne var ki hâlâ bazı çevrelerin bölgedeki varlığımızı farklı biçimlerde yorumlama gayretleri ve bu konudaki manipülatif söylemeleri, Ada’daki hakikati çarpıtma girişiminden başka bir anlam taşımamaktadır. Hâlihazırda Kıbrıs Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ile omuz omuza sürdürdüğümüz bu görevin bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de Ada’da barış ve huzurun en önemli güvencesi olacağını bir kez daha vurgulamak isterim.”
“Türkiye olarak Kıbrıs’taki çok boyutlu süreçleri analiz ederek Ada’da makul, sürdürülebilir, her iki halkın da haklarını muhafaza edecek kalıcı barışa ve çözüme ulaşılması için yıllardır yapıcı bir politika yürütüyoruz ancak 60 yıldır çözüm masasına getirilen tüm önerileri reddeden Rumların tek taraflı ve soydaşlarımızın eşit-egemen varlığını inkârcı yaklaşımı çözümün önündeki yegâne engel oldu, olmaya da devam ediyor. Artık, geçmişten süregelen ve miadı dolmuş söylemlerin bir kenara bırakılmasının zamanı gelmiştir. Her zaman ve her ortamda ifade ettiğimiz gibi Kıbrıs Türklerinin kazanılmış hakları olan egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidi dışındaki herhangi bir yaklaşım bizim için kabul edilemez. Esasen Rum tarafının kendini Ada’nın tek hâkimi gibi gösterme çabalarına karşın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti artık Türk Devletleri Teşkilatından İslam İş Birliği Teşkilatına kadar uluslararası platformlarda temsil edilmektedir. Tüm bu olumlu gelişmelerin sağlanabilmesi için Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yanında güçlü bir şekilde durmakta, her alanda soydaşlarımızın haklı davasını kararlılıkla desteklemektedir. Birlikte omuzladığımız tarihî sorumluluğu, aynı kararlılık ve kardeşlik bilinciyle sürdürüyor, kardeş devletimizin daha güçlü, üretken ve müreffeh bir geleceğe kavuşması için somut adımlar atıyoruz.”
“Bu bağlamda, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde enerjiden tarıma, ulaşımdan sağlığa, turizmden eğitime kadar pek çok stratejik alanda hayata geçirilen projelerle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni Doğu Akdeniz’in yükselen değeri hâline getirmek için tüm imkânlarımızla çalışıyoruz. Bundan sonra da hem ülkemizin hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin meşru hak ve çıkarlarını korumaya ve geliştirmeye kararlılıkla devam edeceğiz.
Sözlerime son verirken bu anlamlı gün vesileyle;
▪️Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinin lideri Dr. Fazıl Küçük’ü, kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı, tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımız ile şehit Mücahit, Mücahide ve Mehmetçiği,
▪️Ebediyete irtihal etmiş kahraman gazilerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle yâd ediyor, hayatta olan kahramanlarımıza ve onların değerli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum.
Ayrıca Kıbrıs Türkü’nün bu önemli gününe bizlerle birlikte katılım sağlayan ve desteklerini açıkça gösteren kardeş, dost ve müttefik ülkelerin çok kıymetli Ataşelerine de özellikle teşekkür ediyorum.
Kıbrıs’ın fethinin, Türk Mukavemet Teşkilatının ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının kuruluş yıl dönümlerini, Toplumsal Direniş Bayramı’nı ve Silahlı Kuvvetler Günü’nü bir kez daha kutluyor, sizleri sevgiyle saygıyla selamlıyorum. İyi akşamlar.“