Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Bakanlığın 2021 bütçe teklifinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuştu.
Akar, “11 Kasım’da, bölgedeki ateşkesin kontrolü ve denetimi için oluşturulacak Türk-Rus Ortak Gözetleme Merkezi’ne ilişkin mutabakat zaptı imzalanmıştır. Böylece Türkiye, anlaşmanın uygulanmasını gözetmek ve denetlemek üzere ortak barış gücünde yer alacaktır.” dedi.
Hulusi Akar, “Ateşkes Anlaşmasındaki şartların yerine getirilmesi, işgal altındaki tüm toprakların Azerbaycan’a iade edilmesi, bölgede barış ve huzur ortamının yeniden sağlanması sürecinde de Azerbaycanlı kardeşlerimizle tek yürek olmaya devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.
Akar, Doğu Akdeniz’deki gelişmelele ilgili olarak da Türkiye’yi Ege Denizi’nde karasularına, Doğu Akdeniz’de ise Antalya’ya hapsetme çabalarına kararlılıkla karşı duracaklarını kaydetti.
“Kimsenin hakkında gözümüz olmadığı gibi, kimseye de hakkımızı çiğnetmeyiz. Şehit oluruz, gazi oluruz; ancak hiçbir oldubittiye de izin vermeyiz. Biz nasıl kimsenin toprağına, egemenliğine, çıkarına göz dikmiyorsak, kendimize ait olanlardan da asla taviz vermeyeceğiz. Kıbrıs dâhil bölgedeki hak, alaka ve menfaatlerimizi korumakta azimli, kararlı ve muktediriz” dedi.
Akar Fransa’yı da uyardı.
“Fransa da binlerce kilometreden gelerek provokatif, gerilimi tırmandıran, Doğu Akdeniz’i istikrarsızlık ve çatışma alanına dönüştürmeye yönelik, BM ve NATO üyeliği ile AB değerleriyle bağdaşmayan art niyetli bir strateji izlemektedir. Kısacası gücünü ve boyunu aşan roller peşinde koşmaktadır.” diye konuştu.
“Üçüncü taraflardan beklentimiz; tarafsız, objektif, makul, mantıklı ve uluslararası hukuka uygun davranmalarıdır.” diyen Akar, Türkiye’nin sorunların diyalog yoluyla çözümünden yana olduğunun altını çizdi.
Akar, Kıbrıs sorununun şimdiye kadar çözülmemesinin sebebinin Yunanistan ile Rum tarafının uzlaşmaz, hak-hukuk tanımaz, şımarık yaklaşımı olduğunu söyledi.
“Yunan-Maraş’ın açılması, uluslararası hukuka uygundur, meşrudur, tasarruf da KKTC’ye aittir. Barış Harekâtı ile adada sağlanan huzur ve istikrarın sürmesi için Türkiye uluslararası antlaşmaların verdiği garantörlük görevini en iyi şekilde yapmaya devam edecektir. Türkiye, KKTC ve Kıbrıs Türkünün daima yanındadır.” dedi.
Milli Savunma Bakanı Akar, uzun menzilli bölge hava ve füze savunma sisteminin Türkiye’nin bağımsızlığı ve güvenliği için bir tercih değil, bir zorunluluk olduğunu vurguladı.
“Bazı NATO üyelerinde mevcut olan S-300 sistemi, NATO ittifakı içinde nasıl kullanılıyorsa, S-400 sistemi de bizde aynı şekilde kullanılacaktır.” dedi.
Akar, S-400’ün kontrol ve hazırlıklarının planlandığı gibi devam ettiği bilgisini de verdi.
Akar F-35 projesi konusunda ise, Türkiye’nin programdan uzaklaştırılmasının F-35 uçağının kritik parçaları üretim takvimi ve maliyetin düşürülmesine ilişkin riskler doğurduğuna dikkat çekti.
“ABD’nin teknik anlamda S-400 ve F-35’lerin uyumluluğu konusundaki herhangi bir kaygısını ele almaya hazırız. Bu kapsamda ortak çalışma grubu teklifimiz halen masadadır.” dedi.
Akar, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde yuvalanan PKK/PYD/YPG ve DEAŞ varlığını sonlandırmak için düzenlediği harekatlar sayesinde, bölgede terör koridorunun yok edildiğini bildirdi.
“Eğer Suriye’de terör örgütü tarafından oluşturulmaya çalışılan terör koridoru icra ettiğimiz başarılı harekâtlarla yok edilmeseydi; bugün çok daha farklı tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya olmamız kaçınılmazdı.” dedi.
Hulusi Akar bu operasyonlar sonunda yaklaşık 450 bini İdlip’te olmak üzere, 1 milyondan fazla Suriyelinin evlerine, topraklarına gönüllü ve güvenli biçimde döndüğünü belirtti.