“19 Eylül Gaziler Günü” dolayısıyla Millî Savunma Bakanlığında tören düzenlendi.
Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, törene beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Kuvvet Komutanları ve Bakan Yardımcıları ile katıldı.
Törende, gaziler ve aileleri ile Azerbaycan’dan gelen gaziler de yer aldı.
Millî Savunma Bakanlığı Armoni Mızıkası ve Mehteran Birliği, birbirinden güzel marşları seslendirdi.
Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, törende bir konuşma yaptı:
“Gaziler Günü vesilesiyle sizlerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyor ve bu anlamlı günü idrak etmenin gururunu paylaşıyorum. Şehit ve gazilerimiz, asil milletimizin kahramanlığının sembolüdür. Bugün, onlara istiklal ve istikbalimiz uğruna sergiledikleri cesaret ve fedakârlık için bir kez daha minnet duygularımızı ifade ediyoruz. Aynı zamanda bugün, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e, ‘Gazi’lik ünvanı ve ‘Mareşal’ rütbesi verilişinin 104’üncü yıl dönümüdür. Millî Mücadele’mizin Başkomutanı olarak Atatürk; sergilediği liderlik, üstlendiği inisiyatif ve ortaya koyduğu dâhiyane taktik ve strateji ile Büyük Zaferi’mize giden yolu açmıştır. Bu vesileyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü de saygı ve şükranla yâd ediyorum.”
“Şehitlik ve gazilik mertebesine ulaşmış her bir yiğidimiz, milletimizin gönlünde şeref tahtında oturmaktadır. Onların yazdıkları kahramanlık destanları, bizlere ilham kaynağı olurken gelecek kuşaklara da aktarılacak en kıymetli mirasımızdır. Bu vesileyle bir kez daha vurgulamak isterim ki bugün başımız dik ve özgür olarak yaşıyorsak şüphesiz bunu kahraman şehit ve gazilerimize borçluyuz.
Başımızın tacı değerli Gazilerimiz; sizler bu milletin gerçek kahramanlarısınız. Şanlı tarihimizde karşılaştığımız her zorlukta, Çanakkale’de, Millî Mücadele’de, Kıbrıs Harekâtı’nda, terörle mücadelede ve 15 Temmuz’da millî ve manevi değerlerimiz uğruna vatan aşkıyla göğsünüzü siper ettiniz.
Sizler, korkusuz duruşunuzla millî birlik ve bütünlüğümüzü sağlayan kutlu bir silsilenin halkasını oluşturuyorsunuz. Her biriniz, çelikten bir irade ve imanla üstünüze düşen sorumluluğun gereğini başarıyla yaptınız ve milletimizin yüz akı olarak tarih yazdınız. Şu bir gerçek ki bedenlerinin bir parçasını kutsal vatan topraklarımıza emanet eden her bir gazimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar olacağının teminatıdır. Sarsılmaz bağlılık ve emsalsiz bir fedakârlıkla verdiğiniz mücadele bağımsızlık meşalemizi daima canlı tutmakta, yolumuzu aydınlatmakta ve gelecek nesillerimize de yol göstermektedir. Kahramanlık ve fedakârlıklarınız, hiçbir zaman unutulmayacak, asil milletimizin vefa dolu gönlünde sonsuza dek yaşayacaktır.”
“Sizler vatan ve millet için verilen kutsal mücadelenin sessiz kahramanlarısınız. Her biriniz sabrın, sevginin ve fedakârlığın en güzel sembolüsünüz. Gösterdiğiniz vakur duruş, birlik ve beraberliğimizi çok daha güçlü kılmaktadır. Sizler başımızın tacısınız. Ne yaparsak yapalım, fedakârlıklarınızın karşılığının olmadığının bilincindeyiz. Şundan emin olun ki devletimizin tüm kurumları el birliğiyle gazilerimiz ile şehit ve gazilerimizin siz değerli ailelerinin yanında olmaya devam edecektir. Bu arada aramızda can gardaşımız Azerbaycan’dan gelen kahraman gazilerimiz ile gazilerimizin aileleri de bulunmakta. Azmin, inancın, cesaretin temsilcisi ve Azerbaycan’ın gururu olan değerli gazilerimize ve ailelerine hoş geldiniz diyorum.”
“Tüm dünya, güvenlik mimarisinin temellerini derinden sarsan jeopolitik gelişmelerin yaşandığı bir dönemden geçmektedir. Kurallara dayalı uluslararası düzenin zayıfladığı, güç ve nüfuz mücadelelerinin arttığı, bölgemizin ise âdeta ateş çemberine döndüğü bu süreçte Türkiye; kararlı, ilkeli ve çok boyutlu bir diplomasi ile yol almaktadır. Bir yandan sınırlarımızın güvenliği ve milletimizin huzuru için askerî caydırıcılığımızı artırırken diğer yandan bölgesel ve küresel meselelerin çözümünde yapıcı ve barıştan yana tutumumuzla müzakere masalarının ve uluslararası güvenlik mimarisinin vazgeçilmez bir üyesi durumundayız. Balkanlardan Kafkasya’ya, Karadeniz’den Orta Doğu ve Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyada sürdürdüğümüz etkin politikalar ile kahraman ordumuzun pek çok dost ve kardeş ülkede, güvenlik ve barışın tesisine yönelik icra ettiği görevler, ülkemizin güvenlik mimarisinin başat aktörlerinden biri olmasını sağlamaktadır. Her geçen gün büyüyen ülkemizin ulaştığı bu seviyeyi korumak, uluslararası etkinliğimizi daha da artırmak, asil milletimizin huzur ve güvenliğini sağlamak için kahraman ordumuzun da daima güçlü ve etkin olması gerekmektedir. Bu bilinçle Türk Silahlı Kuvvetlerimizin üstün niteliklerini geliştirmek amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kahraman personelimizin en az riskle ve en yüksek motivasyonla görev yapabilmesi için harp silah, araç ve gereçlerindeki teknolojik yenilikleri vakit kaybetmeksizin Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına sunuyoruz.
Böylelikle hudutlarımızın güvenliğinin sağlanmasından terörle mücadeleye, Mavi ve Gök Vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizin kararlılıkla korunmasından uluslararası barış ve istikrara katkı sunmaya kadar İstiklal Harbi’mizden bu yana, en yoğun ve en etkili faaliyetlerimizi icra ediyoruz.”
“Özellikle yakın çevremizde cereyan eden jeopolitik gerginliklerin tüm bölgemizi tehdit ettiği bir süreçte, birlik ve beraberliğimizi güçlendirmek ve iç cephemizi tahkim etmek maksadıyla yeni bir dönemin kapısını aralamış bulunuyoruz. Bugün 40 yılı aşkın süredir ülkemizin huzurunu ve güvenliğini tehdit eden terör belasından kurtulmak, milletimizin önüne konulan engelleri ortadan kaldırmak ve evlatlarımızın geleceğini teminat altına almak için ‘Terörsüz Türkiye’ hedefine doğru kararlı bir yürüyüş içindeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürütülen bu tarihî süreç, kardeşliğimizi pekiştirme, milletimizi güvenli ve müreffeh dolu yarınlara ulaştırma kararlılığının da en açık göstergesidir. Bunun için de PKK ve iltisaklı tüm gruplar, yapılan çağrı ve alınan fesih kararı kapsamında derhâl tüm terör faaliyetlerine son vermeli; başta Suriye olmak üzere farklı coğrafyalarda ve isimler altında faaliyet gösteren tüm uzantıları bir an önce ve koşulsuz şekilde silahlarını teslim etmelidir.
Başta PKK/YPG/SDG olmak üzere hiçbir terör örgütünün bölgede kök salmasına, farklı adlar altında faaliyet yürütmesine asla izin vermeyeceğiz.”
“Şu hususu özellikle belirtmek isterim ki bu süreçte atılacak tüm adımlar, şehitlerimizin aziz hatırasına asla leke düşürmeyecek; gazilerimizin onuruna, asaletine ve verdikleri emeklere de zarar vermeyecektir. Şundan gönül rahatlığıyla emin olunuz ki bu yolda hiçbir taviz ve pazarlık yoktur, olmamıştır ve olmayacaktır. Milletimizin birliğini, kardeşliğini ve güvenliğini zedeleyecek hiçbir adım atılmamıştır, bundan sonra da atılmayacaktır. Türkiye, asırlara uzanan derin ve köklü devlet aklı ve millî tarih şuurundan ilham alarak en kapsamlı planlamayla süreci yönetmektedir. Yegâne amacımız; artık evlatlarımızı yitirmediğimiz, kanın ve gözyaşının sona erdiği, çocuklarımızın sadece barış ve kardeşlik ortamında büyüdüğü bir geleceği inşa etmektir. Bu tarihî yolculukta aziz şehitlerimizin büyük mirasını yaşatmak, siz gazilerimize minnettarlığımızı ifade etmek ve çok kıymetli ailelerini her zaman baş tacı etmek en temel görevimizdir. Çok iyi biliyoruz ki şehit ve gazilerimizin kahramanlığı ve fedakârlığı olmasaydı, terör bitme noktasına gelmeyecek ve bugünkü sürece ilişkin kararlılık ortaya çıkmayacaktı. Bu yüzden en büyük ilham kaynağımız olan şehit ve gazilerimizin bu destansı mücadeleleri hiçbir zaman unutulmayacaktır. Bir asır önce İstiklal Harbi’mizi zafere ulaştırmak için en zor şartlar altında, gece gündüz demeden çalışan Bakanlığımız ve Genelkurmay karargâhımız, bugün de ülkemizin ulaştığı bu seviyeyi daha yukarılara taşımak için büyük bir şevk ve motivasyonla çalışmalarını sürdürmektedir. Millî Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri olarak ülkemizin her alanda elde ettiği başarıların korunması ve daha yüksek seviyelere çıkarılması için ‘Türkiye Yüzyılı’ hedeflerimiz doğrultusunda artan bir şevk ve gayretle faaliyetlerimizi icra etmeye devam edeceğiz. Bu konuda kahraman silah ve mesai arkadaşlarımın sahip olduğu yüksek nitelikleri, çalışma azmi, kararlılığı ve mesai mefhumu bilmeyen gayreti; en büyük dayanak noktamızdır. Bu vesileyle Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadarki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı saygıyla anıyorum.
▪️Aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi, rahmet ve minnetle yâd ederken, tedavisi devam eden gazilerimize acil şifalar diliyor,
▪️Gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle gerek törenin düzenlenmesinde gerekse sahne gösterisinin icrasında başta Millî Savunma Bakanlığı Armoni Mızıkamız, Mehteran Birliğimiz ve kıymetli solistlerimiz olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyor; sizleri bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.”
Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ve TSK Komuta Kademesi, tören sonrası gazilerimiz ve aileleri ile yemek yedi.