Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, beraberinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ve Bakan Yardımcısı Alpaslan Kavaklıoğlu ile katıldığı Japonya Silahlı Kuvvetler Günü Resepsiyonu’nda bir konuşma yaptı:
“Bu anlamlı ve özel günde sizlerle bir arada olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyor, Japonya Silahlı Kuvvetler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum. Sözlerimin başında sizlere Sayın Cumhurbaşkanımızın da selamlarını iletiyor, şahsınızda dost Japonya halkına da buradan saygılarımı sunuyor, selamlarımı gönderiyorum. Türkiye ve Japonya arasındaki dostluk, köklü bir geçmişe sahiptir. Öyle ki diplomatik temelleri 19’uncu yüzyılın ikinci yarısında atılan ikili ilişkilerimiz, coğrafi uzaklığa rağmen, karşılıklı saygıya dayanan bir seviyede gelişmiştir. Özellikle 1878 yılında Japon askerî gemisi Seiki’nin ilk defa İstanbul’u ziyaretiyle güçlenmeye başlayan münasebetlerimiz, 1887’de Japonya Prensi Komatsu’nun Osmanlı topraklarına gerçekleştirdiği ziyaretle derinleşmiştir. Bu dostane sürecin nişanesi olarak 1889 yılında Ertuğrul Fırkateyni’mizin Japonya’ya gönderilmesi, iki ülke ilişkilerinde unutulmaz bir dönüm noktası olmuştur. Fırkateynimizin yurda dönüş yoluna geçtikten kısa süre sonra, fırtınaya yakalanarak batması ve birçok kahraman denizcimizin hayatını kaybetmesi, elbette milletçe derin bir acı yaşamamıza neden olmuştur. Ancak bu trajedi karşısında Japon halkının gösterdiği insani duyarlılık, Türk milletinin hafızasında ve gönlünde silinmez bir yer edinmiş, aramızdaki bugün hâlâ canlılığını koruyan güçlü ve samimi dostluğun temellerini atmıştır.
Bugünlere güçlü ve içten bir dostlukla ulaşan ilişkilerimiz, farklı alanlarda ve çok yönlü bir şekilde hayata geçirilen iş birlikleri sayesinde hem Türk-Japon dostluğunu pekiştirmekte, hem de ülkelerimizin refahına katkı sunmaktadır.”
“İkili münasebetlerimizin geçen yıl idrak ettiğimiz diplomatik ilişkilerimizin 100’üncü yıl dönümü vesilesiyle daha da anlamlı bir boyut kazandığını özellikle vurgulamak isterim. Öyle ki bu önemli dönüm noktasını her iki ülkenin de hak ettiği bir samimiyetle kutladık. Bu çerçevede deniz unsurlarımız arasında karşılıklı liman ziyaretleri yapılırken, her iki ülkede de çeşitli program ve etkinlikler ile kutlama resepsiyonları icra edildi. Öte yandan 2013 yılında “Stratejik Ortaklık” seviyesine yükseltilen ilişkilerimiz kapsamında her alanda olduğu gibi askerî ve savunma sanayi alanındaki iş birliğimiz de memnuniyet verici seviyededir. Şu hususu özellikle vurgulamak isterim ki;
Japonya Silahlı Kuvvetlerinin tarihî birikimi, disiplini ve barışçıl yaklaşımı, bizler tarafından saygı ile karşılanmaktadır. Eminiz ki Japon dostlarımız da, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin sahip olduğu yüksek imkân ve kabiliyetleri yakından takip etmektedir. Bu karşılıklı anlayış, askerî tatbikat ve eğitimlerden savunma sanayi ve teknolojideki iş birliklerine kadar birçok alanda ortak faaliyetler yürütmemize imkân tanımaktadır.”
“Risk, tehdit ve tehlikelerin arttığı, dünya dengelerinin sürekli değiştiği günümüzde yeniden güçlü bir şekilde barışın, güvenliğin ve istikrarın korunması için uluslararası iş birliklerine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir gerçektir. Bu kritik ve hassas süreçte Türkiye olarak ülkemizin hak ve menfaatlerini kararlılıkla korurken, pek çok çatışma ve savaşın sonlandırılması ile türlü sorunların çözümüne yönelik büyük inisiyatifler üstleniyor, uluslararası güvenlik ve barışa katkı sağlıyoruz. Ülkemizin müzakere masalarının vazgeçilmez üyesi hâline geldiği bu dönemde, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de uluslararası güvenlik ve barışa müstesna katkılar sağlamaktadır. Bu noktada dost ve müttefik ordularla askerî iş birliğini derinleştirme, tecrübe paylaşımımızı ve müşterek faaliyetlerin sayısını artırma hedefiyle hareket ediyoruz. Biliyoruz ki güven ilişkisi ve dostluklar ancak gayretlerle büyür ve gelişir. Esasen dost Japonya’nın gerek Asya-Pasifik’te gerekse dünya genelindeki etkin ve barışçıl rolünü takdirle takip ediyoruz. Bu çerçevede küresel ölçekte güven duyulan iki ülke konumundaki Türkiye ve Japonya’nın her alandaki iş birliğini güçlendirip dostluğunu gelecek nesillere taşıyacak irade ve kararlılığa sahip olduğuna yürekten inanıyorum. Hep birlikte göstereceğimiz çabalarla ikili ilişkilerimizin en üst seviyelere çıkması en büyük temennimizdir. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken bu güzel resepsiyonun düzenlenmesinde emeği geçen Japon dostlarımıza teşekkür ediyorum. Japonya Silahlı Kuvvetler Günü’nü bir kez daha tebrik ediyor; sizlerin şahsında dost Japonya halkına selamlarımı gönderiyorum. Sizleri bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Konbanwa, iyi akşamlar.”