Millî Savunma Bakanlığı kaynakları, farklı konulara ilişkin sorularımızı cevaplandırdı.
Konu başlıkları ile verilen bilgiler şu şekilde:
Milli Savunma Bakanlığı heyetinin Suriye’ye yaptığı son ziyaret:
“19 Mayıs 2025 tarihinde, Milli Savunma Bakanlığı heyetimiz, Savunma ve Güvenlik Genel Müdürü başkanlığında, Suriye’nin başkenti Şam’da Suriye Savunma Bakanı Tümgeneral Murhef Ebu Kasra ile bir görüşme gerçekleştirmiştir. Görüşmede, Türkiye ve Suriye arasında savunma alanında iş birliğini güçlendirme, Suriye’nin güvenlik kapasitesini artırma, iki ülke arasında koordinasyonu geliştirme ve terörle mücadelede iş birliği konuları ele alınmıştır. Bu ziyaret, Türkiye-Suriye normalleşme sürecinde önemli bir adım olarak değerlendirilmekte ve bölgedeki istikrarın sağlanmasına yönelik çabalarımıza katkı sağlamaktadır.”
“Suriye’de istenmeyen olayların yaşanmaması için bir çatışmasızlık mekanizması kurulması konusunda, teknik görüşmeler muhataplarımız ile koordineli devam etmektedir. Bu konuda daha önce ifade ettiğimiz gibi resmi makamlar dışında yapılan açıklamalar dışındaki haber ve bilgilere itibar edilmemelidir.“
“Türkiye’nin bölgesinde sahip olduğu kritik rolü ve Avrupa’nın güvenliği için önemini yok saymaya yönelik çabalar başarısız olmaya mahkumdur. İkili anlaşmazlıkları çok taraflı platformlara taşımak ve ülkemizi dışlamaya yönelik bir tutum sergilemek iyi niyetli olmadığı gibi akıllıca bir adım da değildir. NATO ve AGİT üyesi, AB’nin ise aday ülkesi olarak Türkiye, gelişen savunma sanayisi, bölgesel krizlerin çözülmesinde üstlendiği önemli roller ve güçlü ordusuyla Avrupa güvenlik mimarisinin ayrılmaz bir parçasıdır. Türkiye’nin gücünü anlamayanlara anlatmaya devam edeceğiz. Diğer yandan AB üyeliği ülkemiz için stratejik bir hedef olmaya devam etmektedir. Türkiye ve AB savunma ve güvenlik, terörle mücadele, düzensiz göçün önlenmesi gibi birçok konuda uzun dönemli stratejik çıkarları paylaşmaktadır. Avrupa güvenliğinin ancak kapsayıcılık, stratejik öngörü ve kolektif dayanışma ile güçlendirilebileceğini, bunun için vizyoner bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.”
“Asılsız iddialarla şanlı tarihimizi karalamayı ve milletimizin milli mücadelesine gölge düşürmeyi hedefleyenler ne kadar çabalarsa çabalasın tarih ve hakikat değiştirilemez. Tarihsel gerçekleri çarpıtarak bir soykırım yalanı ortaya atanların gerçekleştirdikleri katliamların vahşeti, bugün hala toplumsal hafızada yer almaya devam etmektedir. Bizleri gerçekleşmemiş suçların faili olarak göstermeye çalışanlar, bu beyhude çabadan vazgeçmeli ve önce kendi tarihlerinin kirli sayfaları ile yüzleşecek cesareti göstermelidir.”
Defender Europe’un alt tatbikatlarından olan Immediate Response 25’in Türkiye’ye karşı yapıldığı ve Türkiye’nin bu nedenle tatbikata çağırılmadığı iddiaları:
“Biz 2020 yılından bu bu yana her sene bu tatbikat ile ilgili açıklamalarda bulunuyoruz. Defalarca bunu anlattık. Bu tatbikatın bir internet sayfası var. Oraya girerseniz bunun ne tatbikatı olduğu, ne maksatla yapıldığı, nerelerde yapıldığı hepsi var. Tatbikata ilişkin basında yer alan iddiaların tümü yalan ve yanlıştır. ABD’nin ve NATO’nun ülkemize bakışı merak ediliyorsa, son dönemde hem ABD Başkanı’nın hem de NATO Genel Sekreteri’nin ülkemiz ile ilgili açıklamalarına bakmakta fayda var. ABD ve NATO için Türkiye’nin ne ifade ettiği defalarca en yetkili kişiler tarafından vurgulanmışken bu tatbikatın Türkiye’yi hedef aldığını söylemek zorlama bir yorumdan ibarettir.”