Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Azerbaycan’ın “8 Kasım Zafer Günü” ve “9 Kasım Devlet Bayrak Günü” dolayısıyla Gazi Orduevinde düzenlenen resepsiyona katıldı.
Resepsiyonda Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler’in beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ve Kuvvet Komutanları yer aldı.
Millî Savunma Bakanı Güler, resepsiyonda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Sayın Bakanlarım, Sayın Büyükelçim, Çok Değerli Can Gardaşlarım, Kıymetli Misafirler, Kahraman Silah ve Mesai Arkadaşlarım, Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Gazi ve muzaffer Azerbaycan ordusunun Karabağ’da elde ettiği büyük ve tarihî zaferin 5’inci yıl dönümü münasebetiyle düzenlenen bu güzide programda sizlerle birlikte bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Sözlerimin başında Sayın Cumhurbaşkanımızın selamlarını iletmek istiyorum. Ayrıca sizlerin şahsında Azerbaycanlı can gardaşlarıma da en içten selamlarımı gönderiyor, saygılarımı sunuyorum.

Kıymetli Kardeşlerim,
Bugün, kahraman Azerbaycan ordusunun 5 yıl önce kazandığı mümtaz zaferi bir kez daha büyük bir gururla yâd ediyoruz.
Öncelikle bu kutlu gün vesilesiyle Azerbaycan ordusunun tüm mensuplarını yürekten tebrik ediyor, vatan uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyorum. Şanlı Azerbaycan ordusunun yüreği yurt aşkıyla çarpan kahraman askerleri öz vatanı Karabağ’ı işgalden kurtarmak, yıllardır süren zulme ve haksızlığa dur demek üzere harekete geçmiş ve destansı bir mücadele ortaya koymuştur.
Onların gösterdiği cesaret, azim ve kararlılık Türk tarihinin altın sayfalarına kazınmıştır.

44 gün boyunca sürdürülen bu mücadele ve neticesinde elde edilen büyük zafer askerî bir başarı olmanın yanında, varlığını vatan ve bayrak uğruna adayan bir milletin kendi topraklarını özgürleştirme iradesinin de en açık göstergesi olmuştur.
Ne mutlu ki bugün can Azerbaycan’ın üç renkli şanlı bayrağı Karabağ’da vuslata ermenin coşkusuyla dalgalanmakta, Türk’ün zaferini selamlamaktadır.
Türkiye olarak bizler de can gardaşlarımızla birlikte o kutlu zaferin gururunu yaşadık, yaşıyoruz.
Nitekim, aziz milletimiz, Vatan Muharebesi’nin her anında en kalbi hisleri, duaları ve destekleriyle Azerbaycanlı gardaşlarımızın yanında olmuştur.
O günlerde her daim dile getirdiğimiz bir hakikati; “İki devlet, tek millet” anlayışını da bir kez daha bütün açıklığıyla yaşadık.
Çünkü Azerbaycan’ın sevinci bizim sevincimiz, acısı bizim acımızdır.
Vatan toprağına kök salmış ulu bir çınarın iki kolu olarak söz konusu bayrağımız ve kutsal değerlerimiz olduğunda her türlü fedakârlığı göze alırız.
Yeter ki vatanımız güvenli ve gülistan olsun, yeter ki ay yıldızlı ve üç renkli bayraklarımız semalarımızda özgürce dalgalansın.

Aziz Gardaşlarım,
Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik köklü ve ortak bir geçmişin mirasıyla bugünümüzü anlamlı kılmakta aynı zamanda geleceğe dair birlikteliğimizi de teyit etmektedir.
Bu bağ, kökü mazide olan ve özellikle de yakın tarihimizde Kafkas İslam Ordusu’ndan Vatan Muharebesi’ne kadar verilen mücadelelerden süzülüp gelen gönülden gönüle kurulmuş bir kardeşliktir.
Çok şükür bugün iki ülke arasındaki ilişkiler Sayın Cumhurbaşkanlarımızın liderlikleri sayesinde tarihimizin en güçlü dönemlerinden birini yaşamakta ortaklığımız her alanda üst düzeyde gelişmektedir.
Nitekim başta savunma ve güvenlik olmak üzere her alanda örnek teşkil eden bir iş birliğimiz bulunmaktadır.
Ortak tatbikatlarımız karşılıklı eğitim faaliyetlerimiz, savunma sanayii iş birliğimiz ve teknoloji paylaşımımız bu sarsılmaz güvenin en açık göstergesidir.
Esasen Türk ve Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri artık yalnızca dost değil kader birliği yapmış iki ordudur. Çok iyi biliyoruz ki Türkiye’nin gücü Azerbaycan’ın gücü, Azerbaycan’ın gücü de Türkiye’nin gücüdür.
Kıymetli Misafirler, Aziz Gardaşlarım,
Hepinizin yakından takip ettiği üzere bugün dünyanın birçok bölgesinde risk ve belirsizlikler ortaya çıkıyor; krizler, çatışmalar ve savaşlar yaşanıyor. Uluslararası sistemin kırılganlaştığı, güvenlik ve barışın pamuk ipliğine bağlı olduğu böyle bir dönemde Türkiye ile Azerbaycan arasındaki bu güçlü dayanışma bölgesel istikrarın en önemli teminatıdır. Türkiye, her zaman olduğu gibi bugün de yarın da Azerbaycan’ın haklı davasında, güvenliğinde ve refahında yanında olmaya devam edecektir. Bu anlayışla bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da iş birliğimizi güçlendirme azim ve kararlılığındayız.
Yeri gelmişken belirtmek isterim ki Azerbaycan ve Ermenistan arasında, kalıcı barışın tesis edilmesine yönelik son dönemde atılan adımları da memnuniyetle karşılıyor, bunun Kafkasya bölgesindeki güvenlik, istikrar ve refahın gelişimi adına önemli bir fırsat olduğunu dile getiriyoruz. Türkiye olarak her koşulda Azerbaycanlı kardeşlerimizle dayanışma içinde olmaya devam ederken bölgedeki huzurun ve barışın sürekliliğine yönelik her türlü katkıyı sunmaya hazır olduğumuzu özellikle belirtmek isterim.
Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken;
– Tüm Azerbaycan halkının 8 Kasım Zaferi’ni yürekten tebrik ediyor;
– Kurucu liderlerimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Haydar Aliyev’i,
– Ülkelerimizin istiklal ve egemenliği uğruna fedayı can eyleyen aziz şehitlerimizi,
– Ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyor;
– Hayatta olan kahraman gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine bir kez daha saygı ve şükranlarımı sunuyorum.
Ayrıca, bu anlamlı etkinliğin düzenlenmesinde başta değerli kardeşim Azerbaycan’ın kıymetli Büyükelçisi olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum.
Var olsun Türkiye-Azerbaycan kardeşliği!
Hamınız Salamat ve Yahşı galın…