Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, dünya üzerinde Türkiye dışında henüz hiçbir devletin tanımadığı bir ada devleti.
Yani diğer Türk devletleri tarafından da tanınmadı.
Buna karşın, bazı Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nin Kuzeydeki soydaşlarının oluşturduğu Türk devletini yok sayarak, Kıbrıs’ı tek bir devlet kabul edip Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde temsilcilik açmaları hem kendi ülkelerinde hem de Türkiye’de hayal kırıklığı yarattı.
Bu olumsuz tabloya rağmen özellikle uluslararası ilişkilerde olayların göründüğünden çok farklı boyutları olabileceği ihtimalini göz önünde bulundurmak ve bu doğrultuda değerlendirme yapmak çok daha sağlıklı olur.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde dün (01.5.2025) başlayan TEKNOFEST, “Türk Birliği”ne yapılan vurgulara sahne oldu.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Festivalin açılışında yaptığı konuşmada, Kazakistan’dan, Özbekistan’dan, Kırgıistan’dan, Azerbaycan’dan gelen misafirlere “hoşgeldiniz” dedi.
“Evet bazı sıkıntılarımız olabilir” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Tatar, ülkesinin Türk Devletleri Teşkilatında “Gözlemci” statüsünde yer aldığını hatırlattı ve Türk Dünyası’nın daha da yakınlaşmasını, daha da güçlenmesini temenni ettiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Doğu Akdeniz’deki bu serhat vatanda, sonuna kadar millî birliğimizin ve millî varlığımızın korunabilmesi ve korunacağını ve dolayısıyla bizlerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükûmeti’nde, gerek ben Cumhurbaşkanı olarak, gerek Başbakan, gerek bakanlarımız, gerek hükûmetimiz, kurum ve kuruluşlarımız hep birlikte Türkiye Cumhuriyeti’ne uyum içerisinde siyasetimizi geliştirmek ve buranın ekonomik yapısını daha da güçlendirebilmek için her türlü iş birliğinin bizler için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurguluyorum.” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın konuşmasının ana fikrinde ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması; ülkede refahın artması vardı.
“Kuzey Kıbrıs’ı hep birlikte bilişim adası yapabiliriz” diyen Kacır, yüz binden fazla üniversite öğrencisiyle, eşsiz güzellikleriyle bu toprakların dünyanın dört bir yanına hizmet sunacak bilişimcilerin, teknoloji girişimlerinin adresi olabileceğini ifade etti.
Kacır, “İnsanımızın, imal ettiğimiz ürünlerin dünyaya erişimini kısıtlayabileceğini sananlar, ürettiğimiz, işlediğimiz, değer kattığımız veriye, dijital ürün ve hizmetlere ‘dur!’ diyemezler. Böylelikle bir yandan Kuzey Kıbrıs’ın refahını artırırken bir yandan da haksız izolasyonların teknoloji çağında artık tümüyle anlamsız olduğunu tüm dünyanın görmesini sağlayabiliriz. Ar-Ge ve inovasyon alanında elde ettiğimiz tüm deneyimi Kuzey Kıbrıslı kardeşlerimizle paylaşmaya, 106 Teknopark, 11.500 teknoloji girişimi, 290.000 kişilik Ar-Ge ordusuyla, sahip olduğumuz kabiliyeti kardeş topraklarla buluşturmaya hazırız. Biz bir ve beraber oldukça bu hedefler yakındır.” dedi.
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün ise TEKNOFEST’in yedi yıl önce İstanbul’da büyük bir hayal olarak başladığını belirtti.
“Bugün ise bu hayal dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali haline geldi.” diyen Görgün, “Milyonlarca ziyaretçiyi tek bir ortak faydada bir araya getirmek inanılmaz bir şey. Vatan sevdası ile teknoloji hayalinin birleştiği bir platform TEKNOFEST ve her yıl büyümeye devam ediyor. TEKNOFEST ile gençlerimiz değişti ve gelişti zannediliyor ama aslında değişen ve gelişen bizleriz. Gençlerimiz hep vardı ve umutla keşfedilmeyi bekliyordu. İşte tam bu nedenle TEKNOFEST, ülkemizin en büyük keşif aracı, keşif platformu oldu. TEKNOFEST, ülkenin en kıymetli kaynakları olan gençlerimizin keşfedilmesini sağladı. Bir deprem gibi keşfedilmeyi bekleyen yetenek fayını kırdı TEKNOFEST. Yıllardır gençlerimizde birikmiş olan enerjiyi keşfetmemizi sağladı TEKNOFEST. TEKNOFEST ile gençlerimizin umudunu kıran faylar kırıldı. Gençlerimizin zihinlerini sınırlayan duvarlar yıkıldı. TEKNOFEST ile gençlerimizin hayallerini yıkan engeller kayboldu. TEKNOFEST ile gençlerimizin gönlünü daraltan ön yargılar yok oldu.” diye konuştu.
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Kıbrıs ve TEKNOFEST buluşmasının çok anlamlı olduğunun altını çizerek, şunları ifade etti:
“Çok özel, çok derin, çok anlamlı bir buluşma. Yıllar önce meydanı boş bulanlar için TEKNOFEST Kıbrıs büyük bir meydan okuma oluyor. Biz savunma sanayi alanı başta olmak üzere dışa bağımlılığın acısını çok iyi bilen bir ülkeyiz. Bize takılan çelmeleri, müttefiklerimizin uyguladığı gizli açık amborgaları unutmadık, unutmuyoruz. ‘Muhaberesiz muharebe olmaz’ diyerek Kıbrıs Barış Harekâtı’nda aldığımız derslerle yolumuzu Tam Bağımsız Türkiye ideali doğrultusunda kurguladık. Vaktiyle bize ‘yapamazsınız’ dediler. Açık ya da gizli ambargolarla önümüze set çekmeye çalıştılar ancak bugün savunma sanayimizde yüz bini aşkın çalışanımızla, mühendislerimizle, teknisyenlerimizle gecemizi gündüzümüze katıp çalışıyoruz. Tüm engelleri yıkıyoruz. Engel koyan zihniyetleri de yıkıyoruz.”
Festivali organize eden T3 Vakfı Mütevelli Heyeti ve TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar da konuşmasına, “Burası Rauf Denktaş’ın ‘Haklı Davamız’ dediği, Doktor Fazıl Küçük’ün ‘Varoluş Kavgamız’ diyerek ömrünü adadığı, Türk Mukamet Teşkilatının yiğit evlatlarının destan yazdığı aziz vatan toprağıdır. Bu kadim topraklar, tarih boyunca her zorluğa rağmen umudu yaşatmıştır.” diyerek başladı.
Selçuk Bayraktar, Festivale katılan gençlere şu ifadelerle seslendi:
“Bugün burada bir araya gelen gençler, yapay zekâyı yalnızca bir araç değil, insanı yücelten, adaleti büyüten bir yardımcı olarak görüyor. Sağlıkta, eğitimde, çevrede ve üretimde insanlığa fayda sağlayacak teknolojiler geliştiriyor. Sevgili gençler, sizler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin geleceğisiniz. Sizler yarım asırlık bir birikimi, tecrübeyi ve umudu geleceğe taşıyan nesillersiniz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti artık sadece tarihi mücadelelerin değil; inanıyorum ki büyük atılımların da sembolü olacak. Bu kardeş, cennet vatan Akdeniz’in kalbinde, dünyanın teknoloji ve bilimdeki çekim merkezi olmalı. Evet, biz diyoruz ki Kıbrıs’a artık yalnızca tatil için değil, bilim için, teknoloji için, üretmek için gelinmeli. Dünyanın dört bir yanından bilim insanları, genç girişimciler buraya, Lefkoşa’ya, Mağusa’ya, Güzelyurt’a gelmeli. Yeni fikirler burada doğmalı. Ar-Ge burada gelişmeli. Dünyaya damgasını vuracak projeler buradan çıkmalı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, barışın adasıdır. Akdeniz’de huzurun güvenliğin ve kardeşliğin teminatıdır. Ve şimdi yeni bir çağ başlıyor. Artık bu adada refah rüzgârı esecek, özgürlük rüzgârı esecek, teknoloji rüzgârı esecek. Ve biz bu yüzden buradayız. Bu rüzgârı birlikte estirmek için kardeş vatanı, geleceğin teknoloji üssü yapmak için buradayız. Hayalleriniz burada hayat bulacak. Bilginizle, emeğinizle, cesaretinizle dünyayı değiştirmeye hazır mısınız? O zaman haydi! Kıbrıs’tan Türkiye’ye, tüm kardeş coğrafyalara seslenelim. Gelin, hep birlikte el ele verelim. Gelin, bu dünyayı daha adil bir yer yapalım. TEKNOFEST burada. Milletimiz burada. Gelecek burada. Ve inanın genç kardeşlerim, gelecek sizlersiniz, siz geleceksiniz.”