Millî Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Savunma Sanayii Başkanlığının desteklediği etkinlik, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı ile başladı.
Etkinliğin açılışında konuşan Millî Savunma Bakan Yardımcısı Bilal Durdalı, Askeri Radar ve Sınır Güvenliği Zirvesi’nin, savunma sanayiinin yükselen gücüyle adeta eş güdüm içinde giderek güçlendiğine dikkat çekti.
Türkiye’nin pek çok farklı risk ve tehdide karşı tüm imkânlarını en değerli şekilde kullanmak durumunda olduğunu belirten Durdalı, “Risklerin yönetimi, tehditlerin karşılanması ya da genel hâliyle savunma ihtiyaçlarımızı azami olarak yurt içinden karşılama iradesi olarak yansıyan bu tutum sayesinde millî savunma sanayimizin etkinliğinin arttığını görmekteyiz.” dedi.
Millî Savunma Bakan Yardımcısı Bilal Durdalı, şöyle devam etti:
“Gelinen nokta itibarıyla, gelişimi ve yurt içi katma değer oluşumu; hem firma hem de personel yetkinliklerinin gelişimi anlamında son derece memnuniyet vericidir ancak daha iyisine ulaşmak için daima çalışmak bu ülkeye olan en büyük borcumuzdur. İçinde yaşadığımız güvenlik ortamı giderek daha karmaşık tehditleri ve belirsizlikleri beraberinde getirmektedir. Bu anlamda sınırlarımızın korunması ve erken uyarı sistemlerimizin güçlendirilmesi sadece bir askerî bir gereklilik değil, aynı zamanda ulusal güvenliğimizin teminatıdır. Radar teknolojilerinde yaşanan hızlı ilerleme, sınır güvenliği ve vatan savunmamız için yeni fırsatlar sunmaktadır. Yüksek çözünürlüklü izleme sistemleri, insanlı insansız hava araçlarına karşı etkin çözümler ve yapay zekâ destekli analizler artık modern güvenlik stratejilerinin ayrılmaz parçaları olmuştur.”
Göç İdaresi Başkanı Hüseyin Kök de kurum olarak başta düzenli göç yönetimi, düzensiz göç, göçmen kaçakçılığıyla mücadele, insan kaçakçılığı organizatörleriyle mücadele, entegre sınır yönetimi, uluslararası koruma, geçici koruma, gönüllü geri dönüş, uyum ve iletişim dahil göç yönetiminin ilgili tüm alanlarında önemli çalışmaları hayata geçirdiklerini söyledi.
Türkiye’nin, göç yönetiminde hukuk, insan hakları ve millî menfaatler temelinde medeniyet değerlerinden güç alarak ve kamu düzeninden, kamu güvenliğinden, kamu sağlığından taviz vermeden, tarihsel tecrübesi, insani yaklaşımı ve rasyonel bakış açısıyla dünyaya örnek bir model ortaya koyduğunu ifade eden Kök, şunları kaydetti:
“Türkiye düzensiz göçle mücadelesinde kaynak ülkede başlayan ve yine kaynak ülkede son bulan beşli bir strateji uygulamaktadır. Bunlar, sorunun kaynağında çözümü, etkili sınır güvenlik tedbirleri, ülke içerisinde etkin yakalamalar, düzensiz iş gücüyle mücadele ve etkin geri gönderme mekanizmalarıdır. Düzensiz göç ile mücadelede ülke içerisinde yapılan operasyonların yanı sıra etkili sınır güvenlik tedbirleri de büyük bir önem taşımaktadır. Sınır güvenliği dediğimiz, bir ülkenin bağımsızlığının egemenliğinin ve iç istikrarının en temel unsurlarındandır. Sınırlar milletimizin güvenliğini, refahını ve geleceğini koruyan stratejik hatlarımızdır.”
Savunma Sanayii Başkanı Mustafa Murat Şeker ise konuşmasına başlarken, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün’ün selamlarını iletti.
“Sınır güvenliği deyince, bizim yıllar önce başlattığımız, özellikle Güney sınırında, Suriye sınırındaki KAYI projemiz var. Ben de o projenin başlangıcında bir ziyaret yapmıştım Afrin sınırına.” diyen Şeker, şöyle devam etti:
“Oradaki değerli komutanlarımızla beraber yaklaşık 90 kilometreyi adım adım gezdik açıkçası. Ve orada her bir noktada ne yapılabilir, nasıl bir çözüm üretilebilir şeklinde bir çalışmamız oldu. O zaman Millî Savunma Bakanlığımız büyük emeklerle bir duvar inşa etmişti o sınırda. Biz de onu gördük, müşahede ettik orada ama tabii şunu gördüm; değişik yerlerde, işte nehir var, duvar inşa edemiyorsunuz. Öyle yerler gördük ki duvar, dağın tam dibinden geçiyor, stratejik olarak karşıdakiler çok avantajlı durumda. Hatta öyle bir şey gördüm ki duvar öyle bir yerden geçmiş, evin balkonu duvarın üstünde. Yani karşı taraftaki evin balkonundan bizim tarafa geçebilecek durumda. Dolayısıyla o zaman şunu fark ettik, bunu teknolojiyle desteklememiz lazım. Sınır güvenliği sadece fiziki sistemlerle olmuyor. O gün bu projeleri başlattık, hayata geçirmek için adımları attık, KAYI projesini başlattık. Tabii ülkemiz çok güzel bir coğrafyada, harika bir doğası, tarihi, turistik yerlerimiz var ama bir o kadar da zor bir coğrafyanın içerisindeyiz.Yedi tane komşumuz, üç bin kilometreye yakın kara sınırımız. Aynı zamanda altı bin kilometre üzerinde bir kıyı şeridine sahibiz. Bir ülkenin yaşayabileceği bütün tehditleri sahada yaşıyoruz. Bizim sınırlarımızda olabilecek bütün tehditleri görebiliyoruz. Tabii bu bir taraftan sıkıntı bizler için. Bütün bu tehditlerle baş etmeye çalışıyoruz ama bir taraftan da bizim için bir avantaj; bunlara karşı teknoloji geliştiriyoruz, ürün geliştiriyoruz. Kaçakçılık var, terörle mücadele var, yasa dışı faaliyetler var. Bütün bunlarla sahada mücadele ediyoruz. Tabi sadece bununla sınırlı kalmıyor tehditler. Özellikle son zamanlarda drone tehdidi ile beraber kritik tesisler de ciddi bir tehdit altında. Ülkemizde bulunan gerek askeri, gerek sivil enerji altyapılarımız olabilir, diğer altyapılarımız olabilir, ulaştırmayla ilgili altyapılarımız olabilir. Bütün bunların korunmasına ihtiyaç duyuluyor. Geçtiğimiz sene hepiniz biliyorsunuz TUSAŞ firmamıza menfur bir saldırı oldu. Oradan çıkarttığımız derslerle yürüttüğümüz projelerimiz var. Tabii tehdit de olduğu yerde durmuyor. Biz sahaya çözümler koyuyoruz, ürünler koyuyoruz, tedbirler alıyoruz ama tehdit de sürekli değişiyor ve tehdit unsurları da teknolojiden onlar da faydalanıyorlar. Farklı farklı tehditleri geliştiriyorlar. Dolayısıyla bu bitmeyen bir yarış. Sahada sürekli olarak var olmamız gerekiyor. Yeni teknolojilere yatırım yapmamız gerekiyor. Bu teknolojileri geliştirip emniyet güçlerimize, silahlı kuvvetlerimize teslim etmemiz, onları sahada güçlü tutmamız gerekiyor.”
Etkinliği hayata geçiren MÜSİAD’ın Başkanı Burhan Özdemir ise savunma sanayisinin Türkiye’de Ankara merkezli ilerlediğine dikkat çekti.
Kendilerinin de genel merkezi İstanbul’da bulunan bir kuruluş olarak savunma sanayi sektörünü Ankara odaklı düşündüklerinin altını çizen Özdemir, bu itibarla beşincisini düzenledikleri Askeri Radar ve Sınır Güvenliği Zirvesi’nin yalnızca bir ihtisas etkinliği değil Türkiye’nin stratejik vizyonunun ve yerli üretiminin kararlılığının da sahneye çıktığı bir buluşma olarak da görülebileceğini ifade etti.
MÜSİAD Başkanı Özdemir, şöyle devam etti:
“Savunma sanayinde yerlilik, Türkiye’nin stratejik bağımsızlığının sigortasıdır. Bugün Türkiye savunma sanayinde dünyada kendi ekosistemini kurabilen son derece nadir birkaç ülkeden bir tanesidir aslında. Hepimiz biliyoruz ki güçlü bir savunma sanayi olmadan uluslararası alanda güçlü bir diplomasi yürütmek ve bağımsız bir duruş sergilemek ve iddiası olan bir ülke olmak mümkün değildir. Türkiye son 20 yılda savunma sanayinde yaptığı atılımlarla bu alandaki güçlülüğü ispatlamış, dışa bağımlılığı ise önemli ölçüde azaltmıştır. Bildiğim kadarıyla yerlilik yüzdemiz %80’lerin üzerinde. Bu sayededir ki ürettiğimiz İHA ve SİHA’lar, millî yazılımlar, zırhlı araçlar ve savunma teknolojileriyle günümüzde sadece bölgesel değil, küresel ölçekte güç sahibi bir aktör haline geldik. Sayın Cumhurbaşkanımızın da her fırsatta işaret ettiği Türkiye Yüzyılı hedefimiz doğrultusunda yol alırken, savunma sanayinde kat ettiğimiz büyük mesafe bunun en önemli göstergesi olacak. Bu başarılar yalnızca savunma sanayi alanında değil ekonomide de büyük bir dönüşümün kapısını aslında aralamıştır. Bugün savunma sanayi sektöründe ulaşmış olduğumuz ihracat, imalat sanayisinden yazılıma, lojistikten enerjiye kadar birçok sektörü doğrudan etkilemekte ve onlar üzerinde de kaldıraç etkisi göstermektedir. Bu nedenle savunma sanayi sektörüne yapılacak her bir yatırım aslında ülkemizin ekonomik kalkınmasına ve sosyoekonomik katmanlarına doğrudan etki etmektedir.”
MÜSİAD Başkanı Özdemir, bugün sınırların sadece haritalarda çizilmediğini, siber uzayda, verilerde, algoritmalarda yeniden tanımlandığını ifade etti.
Burhan Özdemir, şöyle devam etti:
“Güvenliğin yeni boyutu bilgiyle başlıyor; yazılımla, yapay zekâ ile ve dijital sistemlerle korunuyor. Bu nedenle bugün düzenlemiş olduğumuz bu organizasyonda yapay zekâ destekli radar sistemleri, siber güvenlik çözümleri, Yüksek performanslı haberleşme teknolojileri ve enerji verimli savunma altyapıları da ön plana çıkacak diye düşünüyoruz.”
MÜSİAD Ankara Başkanı Fatih Bilal Yülek ise sadece ticareti değil, aynı zamanda ülkenin güvenlik ihtiyaçlarına, stratejik hedeflerine ve millî savunma kapasitesine katkı sağlamayı asli görevlerden biri olarak gördüklerini söyledi.
“Zirvenin amacı, askerî radar ve sınır güvenliği alanındaki teknolojileri tartışmak, firmalarımızın ürünlerini, çözümlerini ve projelerini sergilemelerine imkân sağlamak, kamu karar vericileri ile özel sektör temsilcilerini aynı ortamda buluşturmak ve nihayetinde Türkiye’nin ekonomik güvenlik ekosistemine somut katkılar sunmaktır.” diyen Yülek, şunları ifade etti:
“Bu yıl beşincisini gerçekleştireceğimiz programda yüze yakın standlı katılımcı ve iki bine yakın uzman, karar verici ve sektör temsilcisinin bir araya gelmesini öngörüyoruz. Küresel ölçekte göç hareketleri, terör örgütlerinin faaliyetleri, organize suç ve kaçakçılık şebekeleri, hibrit savaş yöntemleri ve siber tehditler gibi çok boyutlu riskler, sınır güvenliğini uluslararası bir mesele hâline gelmiştir. Sadece geçtiğimiz haftalarda gündeme gelen Dron saldırılarını önlemek için Avrupa Birliği’nin doğu sınırlarına sınır güvenliği projesi de bu işe ayrı bir boyut katmaktadır. Bugün Orta Doğu’dan Balkanlara, Karadeniz’den Afrika’ya kadar birçok bölgede istikrarsızlık yaşanmakta. Bu durum sadece sınır güvenliği değil, aynı zamanda enerji güvenliği, ticaret yolları güvenliği ve insani güvenlik açısından da ciddi sorunlar doğurmaktadır. Türkiye coğrafi konumu itibariyle Asya ile Avrupa arasında bir köprü, aynı zamanda üç kıtanın kesişimin noktasında stratejik bir aktördür. Dolayısıyla Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlaması, yalnızca kendi vatandaşlarının huzuru için değil, bölgesel ve küresel barış içinde kritik bir gerekliliktir.”
Konuşmaların ardından stantlar gezildi.
Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü Tunçalp Özgen Kongre ve Kültür Merkezi’nde başlayan 5’inci Askeri Radar ve Sınır Güvenliği Zirvesi, yarın da (08.10.2025) gezilebilecek.