Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, tören öncesinde beraberindeki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu, Bakan Yardımcıları Şuay Alpay ve Musa Heybet ile Millî Savunma Üniversitesine gitti.
Rektör Prof. Dr. Erhan Afyoncu tarafından askerî törenle karşılanan Millî Savunma Bakanı, üniversitede inceleme ve denetlemelerde bulundu.
Tören için Millî Savunma Üniversitesine giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma namazı sonrasında Millî Savunma Üniversitesinde inşa edilen Rektörlük Camisi’nin açılışını gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MSÜ Rektörlük Camisi’nin yanı sıra Balıkesir’deki Kara Astsubay Meslek Yüksekokulu Camisi’ni, Yalova Altınova’daki Deniz Astsubay Meslek Yüksekokulu Camisi’ni, İzmir Gaziemir’deki Hava Astsubay Meslek Yüksekokulu Camisi’ni, İzmir Kara Harp Okulu Atat Bölge Birlik Komutanlığındaki camiyi ve Kara Harp Okulu’nun Maltepe Yerleşkesi’ndeki caminin de açılışını yaptı.
Açılışların ardından, Millî Savunma Üniversitesinde 14’üncü Dönem Müşterek Komuta ve Kurmay Eğitimi ile 7’nci Dönem Komuta ve Kurmay Eğitimi Mezuniyet Töreni gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, askerî törenle karşılandı.
Millî Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu’nun da hazır bulunduğu törende, başarı sağlayan personele Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ve TSK Komuta Kademesi tarafından mezuniyet belgeleri verildi.
Törende konuşan Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, şunları söyledi:
“Sayın Cumhurbaşkanım, yoğun mesainiz arasında törenimize teşrif ederek bizleri onurlandırdığınız için şükranlarımı arz ediyorum. Müşterek Komuta Kurmay ve Komuta Kurmay Eğitimlerini başarıyla tamamlayan personelimizin mezuniyetlerinin kendilerine, ailelerine ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanım, uluslararası jeopolitikte büyük güçlerin rekabetinden kaynaklanan ve küresel ölçekte stratejik kırılmaların yaşandığı kritik bir dönemden geçiyoruz. Her geçen gün daha da derinleşen krizlerin girdabında asimetrik tehditler, vekâlet savaşları, enerji ve gıda sorunları, düzensiz göç, siber güvenlik gibi başlıklar, savunma ve güvenlik konusunu her zamankinden daha önemli hâle getirmiştir. Bölgemizi ve tüm dünyayı etkileyen bu karmaşık ve çok boyutlu denklemde Türkiye, şanlı tarihinden aldığı ilham ve milletimizin yüksek idealleri doğrultusunda güvenliği, barışı, istikrarı, adaleti ve insani değerleri korumak için büyük bir gayret göstermektedir. Zatıalinizin liderliğinde kurulan güçlü diplomatik ilişkiler ve uygulanan aktif politika ile ülkemiz kendi ulusal çıkarlarını korumanın yanı sıra, uluslararası ilişkilerde de kilit bir aktör olarak öne çıkmaktadır. Ülkemizin bu vizyoner dış politikasının sorumlu ve yapıcı rolünün sahadaki en güçlü temsilcisi ise Türk Silahlı Kuvvetlerimizdir. Kahraman ordumuz, ülkemizin ve asil milletimizin güvenliği sağlamak için karada, denizde, havada azim ve kararlılıkla faaliyetlerini sürdürürken pek çok coğrafyada barış ve istikrarın teminatı olarak görev yapmaktadır.”
“Şanlı ordumuzun bu kadar geniş bir sahada üstlendiği vazifelerini başarıyla sürdürebilmesi için bir yandan yerli, millî ve modern savunma sanayimizin sağladığı imkânlarla ordumuzu donatıyor, diğer yandan da personelimizi geleceğin harekât ortamında görev yapacak şekilde eğitiyoruz. Günümüzde yaşanan gelişmeler de bir kez daha teyit etmiştir ki sadece teknik bilgiye sahip olmak yeterli değildir; esasen personelin stratejik düşünme becerisi, analitik yetkinliği ve liderlik vasıfları da büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda güzide ilim ve irfan yuvası Millî Savunma Üniversitemiz bünyesinde verilen Komuta Kurmay ve Karargâh Subaylığı Eğitimi, ihtiyaç duyduğumuz nitelikteki lider personelin yetiştirilmesi için hayati önemdedir. İnanıyorum ki bugün buradaki eğitimlerini başarıyla tamamlayan kurmay subaylarımızın üstlendikleri görevlerde sergileyeceği yüksek performans, ordumuzun etkin, güçlü ve caydırıcı konumunun daha ileri seviyelere taşınmasına müstesna katkılar sağlayacaktır. Mezun olan her bir kahraman silah ve mesai arkadaşım, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da üstün bir gayretle çalışacak ve burada aldıkları eğitimin gereklerini en iyi şekilde yerine getirecektir. Ayrıca 15 kardeş, dost ve müttefik ülkeden gelerek Harp Enstitülerimizde eğitim gören 80 Misafir Askerî personeli de yüksek müsaadenizle kutluyorum. Misafir personelin ülkelerimiz arasındaki ikili ilişkiler, karşılıklı anlayış ve iş birliğini derinleştirmek açısından burada aldıkları eğitimin çok kıymetli olduğuna inanıyor; gönül bağlarımızın yalnızca bugünü değil, yarını da inşa edecek bir dostluğa dönüşmesini temenni ediyorum.”
“Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu kutlu dönemde nihai hedefimiz, ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonumuz doğrultusunda ülkemizi daha büyük, ordumuzu da daha güçlü, daha caydırıcı ve daha etkin hâle getirmektir. Bu çerçevede Zatıdevletlerinin ortaya koyduğu yüksek devlet iradesi ile ‘Terörsüz Türkiye’ ve bin yıllık kardeşliğimizi pekiştirme hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz. Yıllardır ülkemizin başına musallat olan terör belasından kurtulunca şüphesiz hem ülkemiz hem de bölgemiz için yeni ve tarihî bir sayfa açılmıştır. Bu vesileyle; Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadarki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı saygıyla anıyorum. Aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyor, gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Bugün mezun olan arkadaşlarımı bir kez daha gönülden tebrik ediyor, kendilerine görevlerinde üstün başarılar diliyorum. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bugünkü güçlü seviyesine gelmesinde desteğinizi hiçbir zaman esirgemeyerek bu anlamlı günde törenimizi teşriflerinizle bizleri onurlandırdığınız için Zatıdevletlerine bir kez daha şükranlarımı sunuyor, sizleri saygıyla selamlıyorum. Arz ederim.“