“Deniz Platformlarının Hizmete Giriş, Bayrak Çekme ve İlk Sac Kesim Töreni” İstanbul Tersanesi Komutanlığında yapıldı.
Törende bir konuşma yapan Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türkiye’nin denizlerdeki gücünü, savunma sanayisindeki seviyesini ve bu alandaki uluslararası iş birliği vizyonunu ortaya koyan, “Gurur verici” bir tabloya tanıklık etmenin tarifsiz mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

Millî Savunma Bakanı Güler, şöyle devam etti:
“Sayın Cumhurbaşkanım, bugün donanmamızın hizmete giren, bayrak çeken ve sacı kesilen birbirinden kritik deniz platformları, zatıdevletlerinin liderliğinde her geçen gün gelişen Türk savunma sanayisinin imkân ve kabiliyetlerinin bir yansımasıdır. Türkiye, bu alanda sadece ithal edip kullanan değil; tasarlayıp üreten, geliştirip yön veren belirleyici bir ülke olarak artık küresel ölçekte referans alınmakta ve birbirinden değerli ürünlerimiz yüksek bir talep görmektedir. Nitekim, dost ve kardeş Pakistan Deniz Kuvvetleri için inşa ettiğimiz Haybar gemisi, ‘kazan-kazan’ anlayışına dayalı iş birliğinin de somut bir göstergesidir. Şu bir gerçek ki deniz platformlarımızın farklı coğrafyalarda görev yapacak olması Türkiye’nin askerî diplomasisinin ve küresel güvenlik mimarisine sunduğu katkıların da önemli bir parçasıdır.”

“Modern harp ortamında deniz kuvvetleri caydırıcılık ve etkinlik unsuru olmanın yanında deniz ticaretinin güvenliğinin, enerji hatlarının korunmasının ve kriz bölgelerinde istikrarın sağlanmasının da temel unsurlarından biridir. Bu nedenle deniz gücümüzü askerî kapasitemizle birlikte ekonomik ve jeopolitik güvenliğimizin de ayrılmaz bir unsuru olarak değerlendiriyor, deniz sistemlerimizin etkinliğini ve teknolojik yeterliliğini artırmak amacıyla tüm kurumlarımızla koordinasyon içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Esasen, içinde bulunduğumuz kritik dönemde, çok geniş bir coğrafyada kriz, çatışma ve belirsizliklerin iç içe geçtiği bir güvenlik atmosferini yaşıyoruz. Bu tablo küresel ölçekte istikrar ve barışın tesisi için denizlerde de güçlü ve etkin olmanın vazgeçilmezliğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu bilinçle Deniz Kuvvetlerimiz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Hudutlarının önemli ve büyük bir bölümü deniz olan Türk devletinin denizciliği, Türk’ün millî ülküsü olmalıdır.’ sözünden ilham alarak üstlendiği tüm sorumlulukları başarıyla yerine getirmektedir. Zatıalilerinizin liderliğinde, Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda yerli ve millî savunma sanayimizin gelişmesine yönelik atılan adımlar ve elde edilen başarılar da donanmamızı her geçen gün güçlendirmekte ve ülkemizi geleceğin güvenlik ortamına hazırlıklı kılmaktadır. Türk mühendisliğinin, Türk işçisinin ve Türk aklının müşterek eseri olan bu adımların hayata geçirilmesindeki kararlı tutum ve direktifleriniz nedeniyle zatıdevletlerine şükranlarımı sunuyorum. Sözlerime son verirken bugün gururla şahitlik ettiğimiz projelerin her aşamasında emeği geçen tüm paydaşlarımıza, dost ve kardeş Pakistan’ın kıymetli temsilcilerine de yüksek müsaadenizle teşekkür ediyor, sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum. Kahraman Bahriyelilerimize de diyorum ki denizleriniz sakin, pruvanız neta; yolunuz ve bahtınız açık olsun.”

KAYNAK: savunmasanayi.org / Cumhurbaşkanlığı / Millî Savunma Bakanlığı