Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne defalarca gittim, bu ülkede görev yaptım, hâlâ da farklı görevler kapsamında gitmeye devam ediyorum.
Bu sefer de Millî Savunma Bakanlığının haftalık Basın Bilgilendirme Toplantısı için gittik Girne’ye…
Bakanlık, toplantıyı Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri (KTBK) ile birlikte Boğaz Şehitliği’nde yaptı.
Boğaz Şehitliği’ni daha önce defalarca ziyaret ettim.
Millî Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk’ün sunumunun ardından, şehitlikteki kabirleri bir kez daha ziyaret etme fırsatı buldum.
Bazı kabirlerin üzerinde “Meçhul” yazıyor, bazılarının üzerinde “Mücahit.”
Çoğunun üzerinde şehitlerin isimleri ve memleketleri…
Baba memleketim Tavşanlı…
Annemin memleketi Gölcük…
Kayınpederim Samsunlu, Kayınvalidem Kastamonulu…
Askerliğimi Malkara’da yaptım, mesleğe Erzurum’da başladım…
Peki, Millî Savunma Bakanlığı neden bu haftaki Basın Bilgilendirme Toplantısı’nı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaptı?
Boğaz Şehitliği’nde ve Ada’daki diğer Türk şehitliklerinde soydaşlarımız; bir yakınımız, bir hemşehrimiz, memleketlimiz yatıyor.
Son dönemde Kıbrıs Rum Kesimi ciddi bir silahlanma faaliyetine girişti.
“Ada’da 51 yıldır süren huzur ve barış ortamından rahatsızlar mı” diye düşünmeden yapamıyor insan.
Askerî uzmanlar ise diyor ki “İstedikleri kadar silahlansınlar; ne yapsalar nafile.”
Zeki Amiral’in toplantıya başlarken ifade ettiği hususlar, toplantının neden Girne yakınlarındaki Boğaz Şehitliği’nde gerçekleştirildiğinin cevabı niteliğinde:
“Soydaşlarımızın uğradığı zulmü sona erdirmek amacıyla 20 Temmuz 1974’te gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekâtı’nda vatan ve millet uğruna şehit olan kahraman Mehmetçiğin ve Mücahitlerin yan yana yattığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan Boğazköy Şehitliği’nde icra ettiğimiz Millî Savunma Bakanlığı Haftalık Basın Bilgilendirme Toplantısına hoş geldiniz.
Bu vesileyle;
– Garanti ve İttifak Antlaşmaları çerçevesinde, ‘tek millet, iki devlet ve tek yürek’ anlayışıyla Kıbrıslı kardeşlerimizin yanlarında olmaya devam edeceğimizi,
– Ada’da tek ve kesin çözümün, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi olduğunu,
– Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Ada’daki dengeyi bozan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güvenliğine yönelik tehdit oluşturan faaliyetlerine karşı gerekli tüm tedbirleri almayı sürdüreceğimizi,
– Hem Kıbrıslı kardeşlerimizin güven, huzur ve refah içinde yaşadığı bir geleceği inşa etmek hem de Türkiye’nin Akdeniz’deki meşru hak ve çıkarlarını koruma kararlılığımızın tam olduğunu bir kez daha vurguluyor,
– Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinin lideri Dr. Fazıl Küçük’ü, kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı, tüm devlet büyüklerimiz ve komutanlarımız ile şehit Mücahit, Mücahide ve Mehmetçiği,
– Ebediyete irtihal etmiş kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyor, hayatta olan kahramanlarımıza saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz.”