Millî Savunma Bakanlığı kaynakları, gündemdeki konulara ilişkin olarak farklı konulara ilişki soruları cevaplandırdı:
“Öncelikle yalnızca resmi kaynaklardan yapılan açıklamalara itibar edilmesini tavsiye ediyoruz.
İsrail’in Suriye üzerinde gerçekleştirdiği hava harekâtlarını tasvip etmiyoruz. Bu hava harekâtları Suriye’de istikrarı bozmaktan başka bir amaca hizmet etmemektedir. Bununla birlikte bir çok ülke gibi Birleşmiş Milletler de İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarına tepki göstererek bunların durdurulması çağrısında bulunmuştur. Suriye yeni hükümetinin talebi çerçevesinde alanda icra edeceğimiz faaliyetlerin emniyetle yürütülmesi maksadıyla bölgede bulunan tüm unsurlar ile koordinasyon faaliyetlerine devam edilmektedir.”
“Son zamanlarda bazı emekli askerlerin orduevlerine, askerî sosyal tesislere girişinin yasaklanması hususunda kamuoyunda Bakanlığımızı ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizi hedef alan açıklama, yorum ve değerlendirmeler yapılmaktadır. Öncelikle büyük bir özveri ve onurla görev sürelerini tamamlayarak emekliye ayrılan personelimizin bizler için çok kıymetli olduğunu vurgulamak istiyor ve hepsine hizmetlerinden dolayı bir kez daha teşekkür ediyoruz. Ancak, mevzuatta da açıkça belirtildiği üzere,
– Kendisine özel bir görev verilmediği halde görevi ve sıfatı icabı muvazzaflık yaptığı dönemde bulunduğu görev ve görev yerleri hakkında beyanat veren, yazı yazan veya sair surette açıklamada bulunan,
– Astlık-üstlük münasebetlerini zedelemeye,
– Amir veya komutanlara karşı güven hissini yok etmeye yönelik olarak açıkça aşağılayıcı söz ve davranışta bulundukları çeşitli komutanlık ve resmî kaynaklardan intikal eden bilgi ve belgelerden tespit edilenlerin orduevleri, askerî gazinolar ve diğer askerî sosyal tesislere girişleri geçici veya sürekli olarak yasaklanabilmektedir. Son dönemde orduevlerine girişi yasaklanan emekli personele; Bakanlığımıza ve Türk Silahlı Kuvvetlerine eleştirileri için değil, maksatlı ve sistematik şekilde yukarıda belirtilen mevzuat kapsamına giren söz ve davranışlarda bulundukları tespit edildiği için yasal işlem tesis edilmiştir. TSK, disiplinsizliğe ve şahsi menfaatlerini kurumsal değerlerin önüne koyan yaklaşımlara hiçbir şekilde müsamaha göstermeyecektir.”
“Bakanlığımıza ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize yönelik maksatlı ve sistematik şekilde gerçekleştirilen algı operasyonları devam etmektedir. Aziz şehitlerimizle ilgili yaptığımız açıklamalarda ‘bölücü terör örgütü ifadesinin çıkarıldığı’, mayın/el yapımı patlayıcı saldırıları ile ilgili ‘bölücü terör örgütünün yerleştirdiği’ ifadesinin ilk kez kaldırıldığı iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Bugüne kadar aziz şehitlerimiz ile ilgili yapılan bilgilendirmeler incelendiğinde olayın meydana geliş şekline göre farklı ifadelerin kullanıldığı görülecektir. Son dönemde MSB ve TSK’nın bölücü terör örgütüne ve tüm uzantılarına yönelik tavrında değişiklik olduğu algısı yaratılmaya çalışılmaktadır. MSB ve TSK’nın bölücü terör örgütüne ve tüm uzantılarına yönelik tavrı ve duruşu nettir. Bu duruşta herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Kamuoyunu bilgilendirmek maksadıyla derin bir acı ve üzüntünün paylaşıldığı bir metni gerçek dışı iddialarla bağlamından koparmaya; aziz şehitlerimizin kıymetli aileleri ile aramızı açmaya çalışmanın hiçbir ahlaki ve insani değerle bağdaşmadığı, birlik ve beraberliğimizi hedef aldığı açıktır. Kamuoyunu yanıltmaya çalışan bahse konu yalan haber ile ilgili hukuki süreç başlatılmıştır.”
“GKRY’nin ilan ettiği sözde MEB’inde yer alan 5’inci parsel için yeni ilan edilen bir NAVTEX bulunmamaktadır. Bununla birlikte sözde 5’inci parselinin bir kısmı Türk kıta sahanlığı içerisinde yer almaktadır. 18 Mart 2020 tarihinde BM’ye deklare ettiğimiz kıta sahanlığımıza karşı yapılacak herhangi bir ihlal sahada derhal engellenecektir. VALARİS DS-9 sondaj gemisi halen sözde 10’uncu parseldedir. Sözde 10’uncu parselin Deniz Yetki Alanımız ile bir çakışması bulunmamaktadır.”
“NATO tarihinde ilk defa Türkiye, Brüksel’deki NATO Uluslararası Askeri Karargâhı’nda (International Military Staff-IMS) direktör seviyesinde temsil edilecektir. Bu kapsamda, kritik öneme sahip “İş Birliği ile Güvenlik Direktörü” (Director of Cooperative Security) görevine Tuğgeneral Eray ÜNGÜDER seçilmiştir.
Generalimiz görevi boyunca;
• NATO’nun Ortaklık Ülkeleri ve Uluslararası örgütlerle iş birliğinin güçlendirilmesi,
• NATO Kapasite İnşasına yönelik askeri politikaların geliştirilmesi,
• NATO’nun sınırlarının ötesinden istikrarın tesis edilmesi alanlarında kritik görevler üstlenecektir.
Personelimizin bu kritik role seçilmesi, Türkiye’nin NATO’daki etkin rolünün ve İttifakın güvenlik ve istikrarına olan katkısının önemli bir göstergesi olarak değerlendirilmelidir.
Ülkemiz, NATO’nun güçlü ve güvenilir bir Müttefiki olarak, İttifakın barış ve güvenliğe olan katkılarını sürdürmeye devam edecektir.”
“Biz, bölgemizde ve dünyada yeni çatışmalar istemediğimizi her fırsatta vurguluyor ve sivilleri ve sivil altyapıyı hedef alan saldırıları kınıyoruz. İki ülke arasındaki bu tansiyonun da bir an önce düşürülmesini, benzer olayların tekrarını önlemek için terörle mücadele dâhil olmak üzere ihtiyaç duyulan mekanizmaların oluşturulmasını ümit ediyor, tarafların sağduyulu davranmalarını telkin ediyoruz.”